İnsanın değerini paraya tahvil etmek hiç de insanî değil. Yani maddiyatla alınıp satılmayan ender kıymetlerdendir bu beşerî değer. Zaten bu nedenle insanlığın borsası da yoktur.
Kaleme kıymet vermeyen kelama kıymet verir mi? Zihnî yorgunluğunu, alelade işlerle bir tutan, yazmanın derûnî taraflarından bîhaber kişiler için kalem oynatmak elzem mi bilmem! Tahammül edip şahsiyetin edebini bozmadan bir yere kadar gidiliyor. Öyle bir an geliyor ki artık geriye bakmanın bir anlamı da kalmıyor. Bu sefer de kendine yeni menziller arıyorsun.
Beni anlayacak kadar idrak yolları açık insanlar etrafta kıt diye üzülüyorsun.
İnsanlığın yuvası en eski kadim bir yuva. Görmüş geçirmiş insanların durağı, feleğin çemberinden geçmişlerin yaşadığı tarihin limanı gibi munis ve cana yakın bir ocak.
Yeni okurlara açılmak gerek. Kendini cin atına binmiş kesik nefesli kişilerin üstü kalsın.
Şuna inanıyorum. Yeni insanlık yuvanda seni tanıyana dek biraz çekingen, biraz mehtapsız kalsan da işini layıkıyla deruhte edersen kolay aşılır vehimler.
Hele klavye, önünde bir dost gibi muhabbete gönül çiçeği açmaya başladığında inci taneleri gibi diziliverir sözcükler.
Kader armağandır. Hayat kaderin içinde tespih gibi dizilmiş imkanlar saklar. Hele samimi bir insansan senin nasibin asla tıkanık olmaz. Diğer insanlardan sana adeta fırsatlar yağar. Yağan fırsatları temiz bir kalple güzellik duygusuyla buluşturursan kendi baharına uyanırsın.
Halim selim bir duruşun varsa meseleler kendiliğinden çözümünü bulur.
Yazmak biz kalem erbapları için engel olamadığımız bir sevdadır. Koyu renklerle açık renklerin cübüşü içinden ara renkleri aramaktır. Yazmak basit bir şey değildir asla. Uslup yaratabildiğin ölçüde ancak sana o zaman itibar o zaman bahşeder. Dostlarını çoğaltıp düşmanlarını zelil eder.
Kalem şimdiye dek icat edilmiş en güçlü füzedir. Onunla kuraklık yaşayan topraklara yağmur yağdırma imkanın olduğu gibi binlerce insanı öldürecek kitlesel ölümler de gerçekleşir.
Yani kalem hem mümbittir hem de müflistir.
Yani kulllanmaya bağlı olarak miraç da yaşatır kıraç da.
"Dün dünde kaldı yeni şeyler söylemek lazım cancağızım" diyerek bir yola çıkma vakti geldi. Zındıkların cerbezeli tafraları yetti gayrı dedirtiyor. Dahil olduğum yere kalite katabilirsem günlük muhasebemde kendime "aferin" derim. "Yok bir arpa boyu dahlimden dünün farkı" dersem fazla oyalamam insanları. Çeker giderim, uzletimde kendi rüzgarımı estirir, kalan günlerimi törpülerim.
Kıymet bilmezlerden zulüm gelir. Çünkü borsası yoktur insanlığın...