Gazetemizin dünkü manşetiydi; Yaylalara Tek Düzen.
Ayder’e kazma, küreğin vurulması an meselesi.
Müthiş proje yapıldı Ayder için.
Her şey yıkılıp yeniden yapılacak.
Olması gereken de buydu!
Beş bakanlık el ele verip, ortaklaşa uygulayacak oldukları projenin hayata geçmesi için o projelerin altına imzalar atıldı.
İyi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayder’in son durumunu görüp olaya müdahil oldu.
Yoksa var ya Ayder’in Ayderlikten çıkıp “Aybaraka kent” olmasına çok az bir zaman kalmıştı.
Bereket versin ki yaylalarımıza sahip çıkan, yaylalarımızı değerini ve kıymetini bilen bir Cumhurbaşkanımız var.
Bakın, görün; Ayder yapılacak projeyle birlikte bütün dünyanın ilgisini çekip, yerli ve yabancı turistlerin yılın her döneminde kullanılacak bir konuma gelecektir.
MAL KENDİSİNİ GÖSTERİYOR
Darısı da Uzungölümüzün başına diyoruz.
Öyle zannediyoruz ki, Uzungöl için de böylesine bir proje üzerinde çalışılıyordur.
Uzungöl’ün de Ayder gibi böyle bir projeye acilen ihtiyacı var.
Bir doğa harikasının rant için nasıl evirildiğinin, nasıl dönüştürüldüğünün en güzel örneğidir Uzungöl!
Hiç acımadan ve insafsızca ranta kurban ettiler hepimizin Uzungölünü.
Aynı hassasiyetin Uzungöl’de gösterilip bir an önce hayata geçirilmesi hepimizin temennisi ve özlemidir.
Ayder ve Uzungöl’ün yeniden yapılıp hizmete sunulmaları sonrası Karadeniz Bölgesi turizm anlamında çok önemli bir iş başarmış olacaktır.
Hemen söyleyeyim!
Bunu bilmek için de kahin olmak gerekmiyor.
Çünkü mal kendini gösteriyor.
İŞLERİ ZOR
Allah yardımcıları olsun!
Seçim esnasında öpüyorlar.
Seçim sonrası öpüyorlar.
Düğün derneklerde zaten öpüyorlar.
Bayram seyranı saymıyorum o işin doğasında var.
Pazar yeri ve esnaf ziyareti ise öpmelerin zirve yaptığı yerler.
Sahi ne olacak bu vekillerin halleri?
Bu kadar öpmeye can mı dayanır?
Öyle tahmin ediyorum ki vekillerin de tek dileği Meclis’in bir an önce açılmasıdır.
Öpme konusunda ne kadar eleştiri alırlarsa alsınlar vekilliğin fıtratında var bu.
O kadar da havasını cakasını yapsınlar canım.
Hakları değil mi?
Trabzonlu vekiller içerisinde en çok kim mi öpüyor?
Hadi canım onu da siz söyleyin.
NELERE BAKMALIYIZ?
Vekiller için işin bir garip yanı da şöyle...
Mecburlar, seçim bölgelerinde vatandaşlarla iç içe olmaya.
Mecburlar, vatandaşlara dokunmaya, onların dertlerini dinlemeye, dertlerine derman olmaya.
Mecburlar, vatandaşla tokalaşıp, öpüşmeye.
Bunlara katılmayan olabilir mi?
Ha bizler neye bakacağız vekillerimiz için?
İş yapıyorlar mı, sorun çözüyorlar mı, dertlere derman olabiliyorlar mı, insanları sıcak kucaklıyorlar mı, kapılarını ardına kadar açıyorlar mı, telefonlara bakıyorlar mı?
Vekillerin karnesini oluşturan bu öğeler değil midir?
Vekiller bu yazdıklarımızdan vatandaş nezdinde geçer not alıyorsa, sorun yok görevini yapıyor ve karnesi iyi demektir.
NEREDELER GARDAŞ?
Ne olursan ol, önce insan olacaksın.
Ne olursan ol, sonra adam gibi adam olacaksın.
Ne olursan ol, ip gibi düz olacaksın.
Ne olursan ol, mütevazılığı elden bırakmayacaksın.
Ne olursan ol, hoş görülü olacaksın.
Ne olursan ol, makamının ve mevkiinin etkisinde kalmayacaksın.
Ne olursan ol, insanları horlamayıp küçümsemeyeceksin.
Ne olursan ol, insanlara tepeden bakmayacaksın.
Bak gardaş, bir gün gelir o kıçının altında ki koltuğu çekiverirler.
Bak gardaş, bir gün gelir o böbürlenerek kullandığın makamı elinden alıverirler.
Bak gardaş, bir gün gelir ki denizden çıkmış balık gibi ederler seni.
Bak gardaş, onurunu da gururunu da kırıverirler.
Bak gardaş, bir gün gelir kıçına taktığın süsü koparıverirler.
O nedenle demem o ki her şey gelip geçici
Kimler geldi, kimler geçti bu fani dünyadan.
Kimler geldi, kimler geçti o ihtişamlı makam mevkilerden.
Hani neredeler?
Evet gardaş, hani neredeler?