Artvin’de neler oluyor sorusuna şu zamanlarda herkes kendine göre cevap veriyor yorumluyor..
Doğrusu olay öyle bir boyuta geldi ki artık söz de bitti. Artvin’de her geçen gün daha da gerginleşen bu ortamın mutlak suretle yumuşaması  ve aklıselimin devreye girmesi gerekiyor.
Söz konusu insan, söz konusu bu şehrin geleceği ve söz konusu ülkenin çıkarları..
Çok hassas süreçten geçtiğimiz şu günlerde hepimize ciddi sorumluluklar düşüyor.
Pusuda bekleyen, ortam kollayan ve altın vuruş için hazırlanan bir sürü sorunlu insan var aramızda..
Kendini sevmeyen, hayatla barışık olmayanlar öfkesini başkasına karşı kusarak çıkarmak niyetinde..
Böyle bir anlayış olur mu? Bir tek ülke var, bir tek Artvin var! Kimse yalandan yere kendine göre hesap kitap içinde olmasın..
Artvin’de gösterilen direniş ve tepkileri terör örgütleri mantığı ile servis yapanlar, bu şekilde algılayanlar büyük bir hata yapıyor.
Aynı şekilde kim Artvin’i bahane ederek başka emellere ulaşmak için bu süreçten faydalanmak istiyorsa onlar da büyük hata yapıyor. Artvin’in derdi başka!
Artvin’in sıkıntısı büyük! Artvin çok zor bir sınavdan geçiyor! Bu işin vebali-günahı Artvin’de yaşayanların omuzlarında. Onlar ne kadar birlik ve beraberliklerini korursa süreç kendi lehlerine işleyecektir.
Artvin halkı işin eğrisini doğrusunu tartacak kadar yürekli, akıllı ve önünü görecek kadar da kararlıdır. Artvin’de bugünlerde sıkça sorulan ‘kim kazanacak’ sorusuna en iyi cevap bence birlik ve beraberlik olmalı..

***
  • YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ..
Artvin’de madene karşı oluşan cephenin 20 yıllık bir geçmişi var. Bu sürecin en keskin tarafında Yeşil Artvin Derneği yer aldı. Başkan Neşe Karahan’ın akıl almaz bir gayreti oldu.
Yeşil Artvin Derneği ve tüm Artvinlilerin 20 yıldır olduğu gibi yine hukuksal zeminden ayrılmayacağını vurgulayan Karahan, "Bizi hukuktan ayırmak üzere kamu eliyle toplumsal gerginlikler yaratmaya çabalayanlar da çok açık olarak görülmektedir. Ülkemizdeki güvenlik kurumlarının maden şirketinin elemanı gibi davranması, halkını bir haşere gibi zehirli gaza maruz bırakması, çoluk çocuk, genç yaşlı demeden acımasızca davranması, insanı ve doğayı hiçe saydığının, halkın yanında değil para babalarının yanında saf tuttuğunun en açık göstergesidir" şeklinde açıklama yaptı.
Neşe Karahan her fırsatta adaleti adres gösteriyor, doğrusunu yapıyor.
Umarız adaletin vereceği karar bu tartışmalara bir son nokta koyar.
  • ŞİRKET AÇIKLAMA YAPTI!
Cerattepe madeninden çıkarılacak bakır madeninin teleferik hattı ile Artvin-Borçka Karayolu'nda bulunan Zelosman Yükleme İstasyonu’na getirilmesi ve buradan da proje sorumlusu şirketin Murgul İlçesi’ndeki flotasyon tesisine nakledilmesini planlanıyor.
Kapalı ocak yeraltı yöntemiyle üretilecek bakır cevheri tünelin girişine getirildikten sonra teleferik ile bölgeden taşınacak.
Cerattepe konusundaki sorulara şirket yetkilileri açıklama yaptı.
Yapılan açıklamanın yorumunu siz okuyucularıma bırakıyorum.
  • KAÇ TANE AĞAÇ KESİLECEK?
Maden çalışmaları için teleferik sistemi dahil 3 bin 500 ağaç kesilecek, bunun üç katı kadar ağaç maden faaliyetinin sona ermesinin ardından dikilecek.
  • SİYANÜR KULLANILACAK MI?
Çıkarılan bakır cevherinde zenginleştirme işlemi yapılmayacağı için siyanür kullanımı söz konusu olmayacak.
  • HEYELAN SÖZ KONUSU OLUR MU?
Heyelan tehlikesinin olmadığı bilimsel raporla ortaya konulan bölgede, ayrıca çalışma sahasında yüzey toprağı 3-5 metre kadar sıyrılarak heyelana neden oluşturabilecek yük bertaraf edilecek ve söz konusu toprak depolanacak. İşletme süresince korunacak bu toprak, işletmenin kapama döneminde sahaya tekrar serilecek ve bölgedeki ağaçlandırma bu sahanın üzerine yapılacak.
  • İSTİHDAMA ETKİSİ NE OLACAK?
Cerattepe bakır madeninde 227 kişiye istihdam sağlanması öngörülüyor. Çimento, yedek parça ve mazot temininin bölgeden karşılanması ve yerel inşaat sektörünün canlandırılması hedefleniyor.
  • MADENİN KAPASİTESİ
Söz konusu alanda 17 milyon tonluk bakır madeni bulunuyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, madende yüzde 0,5 ile 5 arasında tenör olduğunu ve 77 bin 439 metrekarelik bir alan için izin verildiğini ifade etmişti.