Sorunların müsebbipleri bizi bağlamaz. Rezalet adeta şirretleşti. Her taraftan fısıltı gelen bir araç gibi Trabzonpor. Avrupa maçlarında asaletli bir delikanlı gibi mazisinde bir şahsiyet barındıran Fırtına, artık rakiplerinin değil kendi çatısını uçurmak için esiyor.
25 gündür sözümona gece gündüz çalışan bir takımdan bahsediyordu futbolbilmez muhabirler. Trabzon'un her ilçesinden 20 ile 25 arasında gençlerden birer numune toplasaydık onlardan kuracağımız takım robot sidiği ismindeki bu takıma yenerdi.
Takımımız takımımız diyemeyeceğimiz bir yapıdaydı. Kimi anlatsanız, hangi oyuncudan söz etseniz okuyucu inanın yazara galiz sözler söyler.
Balık baştan kokar diye bir söz var. Bütün encamımız bu sözde saklı.
İki yıldır bahanelerle yürüdük durduk. Sevgim benim de gözümü öyle kör etti ki hakikati görmede hep tehirli davrandım. Son hadiseler bir kütük gibi kafama düşünce yanlışa evrilmişliğimize üzüldüm.
Çocuklarımıza işte bu bizim takımımız diyecek bir markanın ufalanmasını tabandan tavana herkes izliyor. Bütün iyi ya da kötü niyetlere rağmen bir düzelme falan yok.
Ne var; değerleri, ilkeleri insanları, düzleme var. Artık kimse kötüde ısrar etmesin. Çünkü bir yerde niyet kirlenmesi yaşanmışsa orada parayla pulla ya da istek arzuyla işler rayına girmez.
Girmiyor da.
Trabzonspor'u sevmek bazen yakasından düşmekle de olur.