Bugün şöyle başlamak istiyorum sözlerime, önceden bir mahalle kültürü vardı komşularımız dostlarımız elimiz ayağımız olurdu. Ama gelin görün ki değişen zaman şartlarında artık o elimiz ayağımız olan insanlar ellerimize ve ayaklarımıza dolanmaya başladı. Önceden herkes birbirinin halini hatırını sorarken geldiğimiz noktada bu durum, “Geçen gördüm şununla oturuyordu” veya hadlerini aşarak çok hoşlanmadığım “dedikodu” konuşmasına geçmiş oluyor. Güzel bir söz vardır: “Ağız dediğin torba değil ki alıp büzesin." Sokakta görsek masumluktan ölecek dediğimiz yaştaki koca koca insanlar yüzündeki maskenin ardında şeytanı besliyor aslında ve herkese bulaştırıyor bu zehrini. Dostlarımız dediğimiz kişiler ise işleri düşmediği sürece yanımızdan bile geçmiyorlar. Gerçi artık işleri düşse bile karşılık bulabilirler mi bu da bir muamma. Dost, abi, abla dediğin insanlar senin bir hatanı gördüğünde gelip seninle oturup konuşan olmalıdır o hatanı ele alıp sokaklarda gezenlerden olmamalıdır. Demem o ki çevremizdeki insanlara dönüp bakalım. Ne demiş büyüklerimiz akıl yaşta değil baştadır.