Süreç yavaş yavaş sertleşiyor. Sadece Türkiye'de değil bütün Avrupa'da hatta Amerika'da ya 'evet' çıkarsa telaşı 'sabık' bir saplanti halini aldı. Halbuki Türklerce nesepleri bilinenler gayet sakin olsalardı evet çıkması daha zorlaşırdı. Görünen o ki bilmeden 'kolaylaştırıcı' bir vazife ifa ediyorlar.

Önceki yazılarımda Türkiye geneli için yüzde 57 'evet' oranını vermiştim. Trabzon için de yüzde yetmiş evet olur demiştim.

Bunu söylerken afaki gerekçelerle değil, etrafımdaki heyecanlardan, aldığım telefonlardan beslenerek söylemiştim.

Vardığım netice şu:

Trabzon'da durum daha net. Evetin kesin önde çıkacağı biliniyor da bunun oranı ne olacak tartışması yapılıyor. Kimileri 'hava bedava, nefes bedava üfle yavrum üfle' ile eveti yüzde 80'lere vardırıyor. Kimileri de 'MHP tabanından koptu, onların oyu hayır olur' diyerek Trabzon için fifti fifti bir rakam çıkar' diyor.

Benim palavraya karnım tok. Trabzon'da evetin son limiti yüzde yetmiş olur. Hayırın son limiti de yüzde 35 olur. Ben Trabzon'u tanıyorsam bu rakamlar arasında bir gel-git yaşanır.

Koray Bey'in 'Niyet hayır akıbet hayır' toplantıları beklenen etkiyi göstermedi. MHP'lilerin geneli Bahçeli'ye kızgın olsa da partinin genel perspektifinin dışında bir hamle yapmak istemiyor. Refik Kurukız'ın tek MHP'li başkan olarak Bakan Soylu ile verdiği resim bazı hakikatleri gösteriyor. Özellikle 12 Eylül'ün o ağır travmasını yaşayan aksakallı insanlar 'tesbih taneleri' gibi dağılmanın kapısını aralayacak savrulmaları akilane bulmuyor.

Yani Bahçeli'ye kızsalar da 'mutlaka zaruri bir gerekçe vardır' yorumunu yapanlar da az değil. Bütün bunlara rağmen 'assalar evet' demem diyen insan sayısı da yabana atılamaz.

'Türkiye'de her kafadan bir ses çıkmadan etkin bir yönetişme için evet' yollarına düşenler daha sistemli çalışıyor. Allah için evetin medya desteği hayıra göre katbekat fazla. Hayırın dili olanlar ise sadece 'tek adam' söylemini dillerine pelesenk yapmanın ötesinde başka bir şey söylemiyorlar.

Böyle kısır bir hayır kampanyası ile nereye varırlar bilinmez. Hayır için en orijinal söylem eski milletvekili Volkan Canalioğlu'ndan geldi. Canalioğlu 'Hakeme takım forması giydirilmez' diyerek neden hayır denmesi gerektiğini çok veciz ifade etmiş.

Şöyle Canalioğlu gibi yüz insan olsa kanaatim odur ki hayır inandırıcı bir hamle yapabilir. Ama maalesef hayır cephesinde siyaseti etkince kullanacak insan sayısı fazla görünmüyor.

Neyse şunun şurasında 16 Nisan'a fazla bir şey kalmadı.

Benim temennim Türkiye için verimli bir yoldur. Bunu evetle bulacak isek evet; hayırla bulacak isek hayır olsun.