Bir şehir düşünün ki kendi değerlerinin kıymetini bilemezsin..
Bir şehir düşünün ki o değerlere sahip çıkmasın..
İşte o şehir Trabzon..
Neden mi?
Okuyunca bana hak vereceksiniz..
Farkında mısınız?
Trabzon’da okuyan tam 50 bin öğrenci var..
KTÜ’de eğitim-öğretim görüyorlar..
Hepsi bizim gençlerimiz..
Edirne’den-Kars’a kopmuş gelmişler..
Tek amaçları var..
Okumak ve hayatlarını kurtarmak..
Kimseye muhtaç olmadan insan gibi yaşamak..
Hepsi şu an Trabzon’a emanet..
Peki bu şehir bu gençlerin neresinde..
Ne kadar barışık yaşıyoruz.. Ne kadar yakınız onlara..
Hiç düşündünüz mü?
Ben söyleyeyim aramızda çok ciddi uçurum var.. Kimse kızmasın-alınmasın..
Ne yazık ki her şey yolunda gitmiyor..
Söyler misiniz bana? Bu şehirde yararlandıkları kaç hakları var..
Kiralık ev dersen ateş pahası..
Bulursan da bin tane kural var,bu da işin cefası..
Hangi esnafın camında “öğrenciye indirim vardır” yazısı gördünüz?
Hangi mağaza öğrenciye kapısını açıyor..
Dolmuşlarda normal vatandaş gibiler, indi-bindi aynı..
İş ve sanayi camiasından kaç hayırseverimiz KTÜ’de okuyan kaç öğrenciye el atmış da burs veriyor..
Bakın başta belediyemiz olmak üzere bir-kaç kurum dışında üniversite öğrencisine kimse yürekten ve samimi elini vermiyor..
Bu anlayış böyle devam edemez..
Yalandan yere kendimizi kandırmayalım..
Yalandan yere KTÜ’müz var diye kendimizi avutmayalım..
Öğrenciyi yok sayarak, onlara gerekli desteği vermeyerek yanlış yapıyoruz..
Bu noktada kendimizi sorgulayalım..
Böyle devam ederse;
Kaybeden kim olur dersiniz?
KTÜ şehrin tüm sorunlarında eğer işin göbeğinde olmazsa kaybeden bizden başkası olamaz..