Bir yazımda da belirtmiştim, gelin başından “Milli” sözcüğünü çıkaralım ve adına “Siyasal Eğitim” diyelim diye. Haklıyım galiba bu serzenişte. Ben bildim bileli ve yıllarca da eğitimin içinde oldum olalı hep eğitim sistemi ile uğraşılır durulur. Siyasal iktidar değişir, bakarsınız kitaplar değişir, programlar sil baştan yapılır. Bazen de siyasal iktidarın değişmesine gerek kalmadan bakanın değişmesi bile eğitim sisteminin değişmesine yeter de artar bile.
Bir iktidar düşünün tam 12 yıl bu ülkeyi yönetmiş, kurum ve kuruluşlara şekil vermiş.Ancak Milli Eğitim Bakanlığı gibi ulusun tümünü ilgilendiren bir kuruluşu yoluna koyamamışsa bunun suçlusu elbette iktidardaki parti ve onun bürokratlarıdır.
Eskiden ‘lise’ ve ‘meslek liseleri’ adı altında adlandırılan okullarımız vardı. Birkaç Anadolu Lisesi ve Birkaç da Fen Lisesi mevcuttu. Sonra “Süper Liseler” Birçok Anadolu Liseleri mantar gibi türedi. Sınavlar, özel kurslar, kazanan öğrenciler ve kaybedenler yıllarca koşup duruldu. Sınav kazanan öğrenciler ve veliler kendilerini ayrıcalıklı gördü.
Şimdi kalkılmış tüm liseleri tek ad altında topluyorlar. ‘Anadolu liseleri’ kısaca yıllar sonra döndük başa.
Tek tercih ve tek yerleştirme konusunda Bakan’ın beyanatları vardı. Nedense bu yaklaşımdan cayıldı. Merkezi sistemle ve yine çok tercihli yaklaşımla öğrenciler okullara yerleştirilecekler. Kısaca değişen pek bir şey yok.
Eğitimde fırsat eşitliğini devlet üstlenmedikten sonra gerisi detaydır. Liselerin adı değişse ne olur değişmezse ne olur? Önemli olan bulunduğumuz süreçte en çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberliğimizin temin edecek eğitim sistemini oturtmaktır. Milli-manevi değerlerimize saygılı, gelenek- göreneklerimize uygun ve çağdaş anlayışla eğitim verilmesi hedeflenmelidir.
Hedeflenen ise kendi kültür kimliğine sahip çağdaş gençler yetiştirmek olmalıdır.
Ulusları ulus yapan o ortak değerlerdir. Tarih, kültür değerlerimizi çağdaş bilgilerle donatılmış nesiller yetiştirmek çabası ön plana çıkarılmalıdır.
Özellikle aile ve annenin eğitimi gelecek nesiller için önemlidir. Çocuk doğurmak yeterli değildir , o çocuğu kendisi ile barışık, vatanına , milletine saygılı , çağdaş anlayışlı yetiştirmek temel görevdir.
Sayın Bakanım şunu düşünüyordur sanıyorum. Eğitimde sınav sistemini değiştirmek, okul adlarını başkalaştırmak eğitim açısından detaydır. Esas olan sınıfa giren öğretmendir . Daha kaliteli öğretmen, daha demokrat kişilik, siyasal partiler üstü, kimlik için çabası nedir? Öğretmenin özlük haklarını iyileştirmek, ekonomik yönden rahat yaşayacak ve kitap alabilecek düzeye getirmek bu ülke için vatanseverliktir.
Biz mesleğe başladığımız zaman, okul müdürlerini, Milli Eğitim Müdürlerini, iktidar partisinin il -ilçe başkanı değil, liyakatına göre bakanlık atama yapıyordu. Yine o dürüstlüğe dönebiliyor musunuz? Bunu, yıllarca ve samimi biçimde emek vermiş bir öğretmen olarak belirtiyorum. Siz, önce öğretmeni mutlu edeceksiniz sonra detaya bakacaksınız. Aksi halde havanda su dövmüş oluruz.
Bilmem katılır mısınız?