Toplumun genel ve temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yöneticiler daima programlar yaparak uygulamaya koyacakları işleri sıralar veya programa alırlar. Bu özellikleri dışlamış idareler, maalesef mensubu olduğu idari bölgesine hizmet verememektedirler. Bu düşünceden yola çıkarsak,
Trabzon’un maalesef düşünce gerisine itilmesi karşımıza çıkıyor. Kadim şehir ifadelerini kullanan ilgililerin, bu kadim şehir hususiyetiyle ters orantılı olduğunu, kendi deyimleriyle ters orantılı olduğunu görürsünüz. İstanbul’un fethinin, Trabzon’un fethedilmesiyle tamamlandığını göz önünde bulundurursak, yetkililerin bu ili yok sayar gibi oluşum içine dahil olması, işin özeti mahiyetini taşıyor.
Dünyanın sayılı, hatta belki de ilki olan, tabiat ve doğa abidesi olan Çukurçayır, yani Boztepe binlerce dev kule inşaatları ile nasıl yok edilmiş ise, bu tarihi doğa harikası bölgeyi iskana açan zihniyet, bu hıncını alamayarak, aynı kin ve nefreti, bu müstesna bölgenin kalbini delerek, ucube bir tünel ile yok edilişini tamamlamış oldu. Bu yetmezmiş gibi, Trabzon’un güney ile buluşmasına set çekilmesi, Güney’in hala imar planlamasının yapılmadığından daha açık bir durum görülmemektedir. Büyükşehir olan Trabzon’un, yaşam standardını Atapark ile meydan arasına sıkıştırmak düşüncesini bu ile reva gören düşünce, Trabzon’u güneye taşımaması ile iyi niyet mantığını dışladığını ispat etmiş oldu. Diğer taraftan, Trabzonlu Bakan Süleyman Soylu’nun dahilinde bulunduğu, Trabzon’daki polis karakolları ile jandarma karakollarının, nezarethane ve arşiv işlevi gören tüm kısımların hizmet kalitesini yükselterek insana verilen değeri de ortaya koyacağından, ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Trabzon’un yine sorunlar zincirinde büyük eksiklik görülen,
Trabzon’un tarihi eserlerini, yani milli ecdat yadigârlarını, Selçuklu ve Osmanlı eserlerini yok saymak çok büyük bir hezeyandır. Trabzon’un ecdat yadigârları camiler, hanlar, hamamlar, çeşmeler, taş köprüler, tarihi dokusu çok yüksek eski ahşap evler, ecdatlarımızın mezarlıkları, mezar sütun ve kitabesi gibi orijinal eserleri koruyamayan bu ilin tüm yetkilileri hangi makamda olursa olsun vicdanen ciddi anlamda sorumluluk bilinciyle vebal altındadır. Trabzon’un ecdat yadigârlarının geleceğe taşınması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Trabzon’un vekilleri, bu ildeki hususiyetiyle daha çok çalışmalı ve tüm sorunları ciddi olarak masaya yatırmalıdırlar. Ucu açık ifadelerle değil, ucu dolan ifadeler ile bu kadim şehre hizmet vermelidirler. Başka bir sorun ise, Trabzon’un merkezinde bulunan yol genişlemesi ve yeni inşaatların tamamlanması ile terk edilerek bırakılan, bir kısmı işyeri olarak kaldırım üzerinde bulunan çok sayıda görüntü ile de çirkin durum sergileyen, kaldırımı işgal eden tüm bina terk çıkıntılarının Trabzon Büyükşehir ve Ortahisar Belediyesince biran önce yıktırılması gerekmektedir. İyi şeyler de olan bu ilde, yüz yıllık şehrin ihtiyacını karşılayacak alt yapı çalışmaları ile üstyapı çalışmalarını takdir ederken, yeni yeni düşüncelere ışık olacak oluşumları bu ilin artısı olarak görmek iyiye alkış mantığıyla onore etmek gerekir. Evet, bu kadim şehir Trabzon için özellikleri büyük olan iki STK hizmet kuruluşunu daha aktif hâle getirerek bu ile daha güzel hizmetler için yol açılması gerekir. Bu iki önemli kuruluş, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kültür Araştırma Kurulu. Ve dahası, bu ildeki her STK, bu kadim şehrin güzelliği ile yakın alakalıdır. Sağlık dileklerimle.