İki maç alınca hemen. E, bundan üç hafta önce bu takım, hoca, oyuncular, yönetim kâmilen hep “Tu kaka” idi. Ne tez hemen iki maçta şampiyonluk türkülerine atladık. Her zaman derim. Trabzon insanının yöresel olarak büyük bir zaafı vardır, bir konu hakkında hep abartı ve zigzag. Hani geçen hafta “PTT’li Mustafa abi” hikayesini anlatmıştım ya. “İfrat ve tefrit” bizim en kötü huyumuz. Bir galibiyette göklere, bir mağlubiyette yerin dibine. İşte ifrat ve tefrit bu. Ortası ne? İtidal, denge, sabırlı, bilerek, basiretle dillendirilen eleştir ve tavsiye.
Şimdi? İşte yine ifrat ve tefrit’in “Tefrit’i”. İki maç ta hemen şampiyonluğun adayı olmak ne güzel. Şampiyonluk işi öyle “Ne kolay”. Bu konuda As Başkan Hayrettin HACISALİHOĞLU en doğru yorumu yaptı “Şampiyonluk dediğiniz iş öyle kolay değil, şartları var” mealinde açıklamaları gerçeğin en öz tabiridir. Yani herkesin ulaşmak istediği bir zirve. Zirve dediğiniz yere de ulaşmanın bir sürü faktörleri vardır.
Bu şartlardan veya faktörlerden hangilerine bu gün ki Trabzonspor maddi manevi sahip? Şimdi beni “Gargamel” likle suçlamayın. Kötümser, karabasan, Şom ağızlı vs? hah işte derler ya “Doğru konuşanı 7 köyden kovarlar” sanki bende bu duruma düşmüş gibi gözüksem de acı da olsa doğru olan budur. Be birader yani, bugün kulübün yönetimi, transfer, mali durum konularında bir sürü zaafları ve ihtiyaçları var.
Ayrıca geçen yönetimlerin ortaya bıraktığı bir sürü kötü miras ta artık ayan beyan. Maddi, moral, idari, teknik vs..var da var. Şunun şurasında bu günün yönetimi ne yaptı? Kulübü uçurumun kenarında tuttu sadece arabanın frenine basabildi o kadar. Peki ne yapmalı idi? Yapacak çok şey var, var olduğunu onlar daha iyi biliyor da bu gün için bu şartlarda yapılabilecek ilk şey frene basabilmekti ki onlarda onu yapabildiler.
Bu gün bu şartlarda kulübe gaz vermek asla mümkün gözükmüyor.
Var diyen beri gelsin. Sağ olsun yönetici arkadaşlar en azından şimdilik bunu başarabildiler. Ha, elbette bu ara bu karambolde yapılan bazı -bilerek veya bilmeyerek- hatalar ve yanlışlar hatta provakatif uygulamalar var. Var da, bize göre bu gün bunlardan bahsetmek olmaz. Zira bu karambolde Trabzonspor’un çelmeye değil desteğe ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Yöneticiler de bunun farkında herkes Aralık ayı olağan genel kurula odaklanmış. Yönetim de o günlere hazırlanıyor. Alınan birkaç galibiyet yönetim için en büyük itici ve moral verici faktör olabilir ancak yetersizliğini de biliyorlar tabii. De, kimsenin de şu an muhtemelen alınacak galibiyetler le “Şampiyonluk” söylemleri ile milleti uyutmaya da hakkı yok. Zira Trabzonspor’un bu yolda aşması, atlaması gereken çoook engeli var. İşi bilenler bilir. Bu şartlarda üstelik Trabzonspor için şampiyonluk bir sürü gider demektir. Acaba bu durumda hayali bir şampiyonluk “Ettiği hayır ürküttüğü Kurbağaya değer mi?” bu sorunun ne anlam ifade ettiğini kulüpçülük konusunda tecrübesi olan arkadaşlar iyi bilir. Hele şimdilik bir susun sakin olun, ayrıca Ünal’a da sahip çıkarak bir galibiyetle uçurup bir mağlubiyetle “Tu kaka” yapmayın.