Trabzon maymun iştahlı bir şehir değil. Bu şehri mutlu etmek için büyük paralara ihtiyaç yok. Bu milliyetçi memleket soğan ekmekle kifayet eder, yeter ki şehrin meşalesi olan takımı Fırtına kazansın. Yani Trabzonspor bu şehir insanı için bir futbol takımından fazla bir şeydir.
Şayet Göztepe maçı kaybedilmeseydi inanın Gençlerbirliği maçında 41 bin 461 koltuk sayısı bu şehre yatmezdi. Belki kombine sayısı yönetimin istediği noktalara çıkmamış olabilir ama şöyle tetikte bekleyen insanlar bir hareketlendiğinde stadın tamamını kombine olarak satmanın hayal olmadığını bilmelerini isterim.
Gençlerbirliğini rakibin ön adında bulunan silahla alt etti Yanal. Altyapıdan oyuncu gelmiyor serzenişlerini de tarumar ederek yaptı bunu. Motivasyonu düşük diye eleştirdiğim Ersun Yanal'ı son maçtaki cesaretiyle iyi yönde ikmal yapmış gördüm. Bu şehir onu en nadide köşeye oturtur yeter ki şampiyonluğa koşacak bir ekip yaratıp sahaya sürsün.
Gençlerbirliği takımı puan bakımından yetersiz olsa da donanımlı bir takım. Bu takıma karşı ikinci yarıda yüzde 72 topu kendinde tutarak hem de atak oynayarak bunu yapmak harika bir futbol gerçekliği.
İki şey daha gerek mükemmel olmak için. Birincisi defansın göbeğini hem havadan hem de yerden geçirimsiz kılmak lazım. Kanat beklerimizin de birebirde kolay çalım yiyen yapılarını terk etmeleri gerekiyor. Yaşları kemale ermiş topçular olsalar da sağlam duruş noktasında özel çalışmalara tabi tutulmaları gerekiyor. İkincisi tek ön liberolu çift forvetli bir sisteme iltihak etmektir. Hem içeride hem de dışarıda saha içi yardımlaşmalarını iyi paylaştırıp bu sistemle oynamak ülke futbolunun içine düştüğü lombozdan çıkması için de iyi bir ışık olur.
Trabzonspor, oynayan ve oynamayan oyuncuları arasında amansız bir yarış ama her şartta sevgiyle yüklü bir barış anlayışını inşa edebilirse yolunu açar. Bakınız Türkiye'de forvetler karşılaştırıldığında banko Trabzonspor forvetleri öne çıkar. Bir Burak bir Rodellega hatta bir Dame N'Doye gibi işlevsel forvetlere kimse sahip değil. Diğer takımlarda ya bir ya da yarım dediğimiz golcüler var.
Sosa açık ara en iyi orta saha oyuncusu. Yusuf, bu ritmini sürdürürse ve oyununa bir miktar daha akıl ekleyebilirse o da en iyi forvet arkası olur. Diğerlerini saymıyorum ama onlar da rakiplerdekilerden geri değil.
Ne kaldı geriye? Yönetim, hoca ve oyuncular bir ipe asılacak, ipi çekemedikleri yerde taraftar devreye girecek. Zannetmeyin zor hiç değil. Gerisi zaten şampiyonluk...
