Seçim heyecanı son noktaya ulaştı. Yıllarca meclisi dolduran sayın vekiller, giderayak kendi maaşlarına bir asgari ücret kadar zam yaptılar. Öyle ya şair Fikret’in dediği:
“Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak
Yiyin efendiler yiyin bu han-i iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.”
Yine de şükür! Seçim meydanlarına inince  işçi, emekli, memur,köylü, esnafı da anımsadılar. Gerçi iktidarın ekonomik iyileştirme yönünde verdiği söz yok.  Olamaz da çünkü sorarlar insana ,”On üç yıl toplumun yüzde seksenini inim inim inlettin. Hak arayanları copla, gazla susturdun da şimdi çıkıp ne konuşuyorsun?” diye.
Muhalefet, kendini iktidar adayı görüyor. Toplumun beklentilerini projeler biçiminde  yine topluma sunuyor. İktidardaki parti sözcüleri laf üretirken muhalefet partileri hizmet yarışına girdiler.
Yıllardır yazar söyleriz, “İktidar olduğunda toplumun refahı için devletin onuru için neler yapacaklarınızı, öğrenmek istiyoruz,” diye.Muhalefetin ürettiği  projelerden korkanlar , “Projeleri gerçekleştirmek için parayı nereden bulacaksınız?”sorusunu soruyorlar.Haklılar da Cumhuriyetin kazanımlarını mirasyedi gibi özel kuruluşlara özelliklere yabancı şirketlere peşkeş çektiler. Aldıkları paralarla üretime dönük yatırım değil, yabancıların isteği doğrultusunda yollar yaptılar. Türk parasının değerini yabancı paralar karşısında sıfırladılar. Komşumuz Gürcistan’ın parası karşısında bile paramızın değeri yüzde yirmi düşük. Anlaşıldığı kadarıyla  hazine tamtakır.
Emekliye ikramiye, asgari ücretin artırımı, tarım reformu, şehir yaşamını güzelleştirme, köylerin yaşanılır ve tercih edilen yerler haline getirme gibi yaklaşımlar iktidarı korkutuyor. BTP’nin asgari ücretin 5 bin lira olacağını açıklaması  gerçekdışı bulundu. Halbuki yıllar önce yazılan “Milli Ekonomi Modeli” eserde bu ücret ve kaynakları detaylı biçimde yazılmıştır.Görülüyor ki gerek iktidar partisi gerekse muhalefet partileri ekonomistleri bu eseri okumamışlar. Bu eserin varlığını sağır sultan duydu ama bizim siyasiler bir türlü duymuyor veya işlerine gelmiyor.
Önce toplumu sadakalık duruma getireceksin sonra ona birkaç torba kömür,birkaç kilo bulgur, şeker verecek ve oyunu alacaksın. Bu kalkınmış bir ülkenin modeli olamaz ve bize de yakışmaz.
Okullar tatile girmesine bir aydan az zaman olmasına karşın öğrencilere Fatih Projesi adı altında 700 bin tablet armağan edildi. Keşke bu dağıtım gelecek öğretim yılının başında olsaydı. Eğitime, bilime, ve geleceğimiz güvencesi olan gençlere yapılan her hizmet ülkemize yapılan hizmettir. Ancak samimi olmak koşuluyla.
Seçim yaklaştıkça parti binalarına, seçim bürolarına saldırılar çoğaldı gibi. Saldırıyı düzenleyenler de düzenletenler de demokrasi düşmanıdırlar. Kurulan her siyasi parti saygıdeğerdir. Farklı düşüncelerin, farklı projelerin temsilcisi olan siyasi partiler demokrasi adına, uygarlık adına ve insan onuru açısından önemdir ve olmazlarsa olmazlardır da.
Meydanlarda kişilerin özel hayatına girerek politika yapılmasını sevmiyorum. Ben ondan çok akıllıyım, zekiyim ve kültürlüyüm gibi hamasi yaklaşımlar beni üzüyor. Çünkü dil yarası kolay kolay iyileşmez. Liderlerden beklentimiz karalama değil yeni yeni projelerdir ki muhalefet partileri bu seçim döneminde derslerine iyi çalışmışlar onları kutluyorum.
Meydanlarda açıkladıkları projelerin takipçisi olacağımızı da belirtmek elbette ki hakkımızdır.