Sarp Kapısı’nda bitmeyen çileler var. Bu çilelerin kimisi fiziki yapıdan kaynaklanıyor. Fiziki yapı istendik seviyeye getirilene kadar bu konudaki serzenişlere hak versek de çözümü noktasında sabır telkin etmekten başka elden bir şey gelmiyor.
Şahsen katlanamadığım nokta ise şu B1 belgeli otobüsçülerin çilesidir. Adamlar her gün Ulaştırma Bakanlığı’nın talimatları gereği gümrükten içeriye geçmek zorundadırlar. Her geçilmeyen güne 900 küsur lira ceza ödemekle yükümlüdürler.
Bu adamlar için bir de TIR parkı işgal edilerek park yeri tahsis edilmiş. Yolcusu ile içeri girmesi gereken adama park yeri tahsis etmek neyin nesi! Yetmezmiş gibi bu esnafa bir de otuz lira günlük haraç bağlamak inanın aklın alacağı iş değil.
Meseleyi bir örnekle anlatırsak iş daha iyi anlaşılır. Batum’dan saat sabah altıda kalkan bir şoför yolcularıyla Gürcü gümrüğüne geliyor, yolcuları indiriyor.
Yolcular tek tek kontrolden geçiyor. Vasıta ayrı bir kontrolden geçiyor.
Bu işlemler uzun sürerse ya yolcular ya da otobüs şoförü diken üstünde bekliyor. Neyse arabayla yolcular Türk tarafında buluşuyor.
Ver elini Trabzon.
B1 belgeli araçların güzergâhı üstündeki yollardan yolcu alma hakkı var. Kimi yerden rahatça kimi yerden hakaretler işite hatta tehdite varan yaklaşımları sineye çekerek yolcu alıyor ya da alamıyor ama menziline varıyor. Trabzon’a gümrük gecikmeleriyle birlikte yaklaşık sekiz saatlik bir zaman dilimi harcanıyor.
Dönüş daha çileli. Sarp Kapısı’na 8 km kala bir TIR park yerinde pusu kurulmuş. Vergisini muntazaman ödeyen bu esnaflar milyarlarca devletlerine artı yazarken bir de park parası adı altında soyuluyorlar. Hadi onu da sineye çektiler küçük vasıtalardan bu zamanlı çalışan araçlara fırsat gelse.
Az şikâyet ederseler ‘vali beyin emri’ diye bir duvar sözle karşılaşıyorlar. Bu durumlardan vali beyin belki de haberi bile yok. Küçük özel taksilere gösterilen hassasiyet bunlara gösterilmiyor.
Günlük geçiş hakkını otobüsler bekletilme, parklarda anlamsız ön bağlanması gibi saçma nedenlerle kullanamazsa sorumlu yine şoför oluyor. Öde dokuz yüz küsur daha…
Vallahi Artvin Valisi’nin bu işe adil bir çözüm getirmesi bekleniyor. Otobüsleriyle Türk ya da Gürcü vatandaşları içeri dışarı hat izniyle taşıyan insanlara onur kırıcı damgalar da kimse vurmasın. Bir otobüsün yıllık devlete ödediği vergi buna eğitime katkı payı da dahil yaklaşık 12-13 bin TL’dir.
Kimse altın yumurtlayan tavuğu kesmek istemez. Ama nedense biz elimizde masatla dolaşıyoruz.
