Topkapı Sarayı'nın müzeye dönüştürme çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiği 1929 yılında, Ethem Eldem, Harem Dairesi'nden geçerken, bekçiler ve birkaç işçi yemek yedikleri masaya davet ederler, müze müdürünü.

Ethem Eldem, tam teşekkür ederek uzaklaşmaktadır ki, gözü masaya serilen ve üstünde yiyeceklerin bulunduğu beze takılır. Birkaç adım atıp dikkatlice baktığında, gördüklerine inanamaz.

Bu bir haritadır!..

Şaşkınlık ve kızgınlıkla bağırır:"Kaldırın derhal yiyecekleri". İşte, Piri Reis'in ünlü haritası böyle bulunur! Piri Reis'in Amerika haritası resimler ve "tahin helvası yağı"yla doludur! Elimizde bulunan haritanın beşte birlik kısmıdır. Ünlü haritanın beşte dördü kayıptır.

Hepimiz görmüşüzdür; bizde geçici olarak kurulan sofralarda, üstünde ekmeğin, peynirin, domatesin, helvanın yenildiği bez ya da kağıt yemek sonrası atıklarla birlikte bohça yapılarak çöpe atılır.

Ben diyorum ki, Piri Reis'in haritası Ethem Eldem tarafından Cuma günü bulunmuş olmalı!.. Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe. Haritanın bulunamayan dört parçasını başka nasıl açıklayabiliriz!?.

Amerika kıtasının Atlas Okyanusu kıyılarının, günümüzde uzaydan çekilen bir fotoğrafla neredeyse aynı olduğu harita hakkında pek çok söz söylendi, iddia ortaya atıldı.

Bunlar arasında en çok konuşulanı, haritayı uzaylıların dünyayı ziyaretleri sırasında yanında getirdikleridir! Uzaylılar haritayı bizzat mı verdiler, yoksa düşürdüler de Piri Reis mi buldu, orası pek bilinmez!?.

Ama, bildiğimiz bir şey varsa, o da bu iddiaları atanların lütfedip de, haritanın sol alt köşesine yazılan metni okumadıklarıdır. Söz konusu yazıda Piri Reis, çalışmasına kaynak olarak kullandığı pek çok haritadan bahseder. Ünlü denizci, dönemin en başarılı 34 haritasını bir araya getirerek, o belgelerin ışığı altında çalışmalarını yürütür.

Piri Reis'in haritasında papağan, fil, devekuşu, puma gibi hayvan resimlerinin yanı sıra bir de masal çizilmiştir!..

Haritanın üst kısmında, bir balina üstünde ateş yakmış iki insanın görüldüğü resmin yanında şu yazılıdır: "Rivayet ederler kim zamanı evvelde Santo Brandan derler bir papaz yedi deryayı gezmiş derler. Mezbur bu balığın üzerine uğramış kuru yer sanıp balık üzerine ot yakmışlar; balığın sırtı kızınca denize dalmış, bunlar sandala koyulmuşlar, gemiye kaçmışlar."

Kimi araştırmacılar, tarihteki pek çok olayın abartıldığını iddia ederler. Bu gibilerinin haklı oldukları yerler yok değildir, ama yanıldıkları  konular da çoktur.

Örneğin, Fatih Sultan Mehmet'in 1453 yılında gemilerini karadan yürüterek Haliç'e indirmesi!.. Tarihi yalnızca taht, saltanat, soyağacı ve kılıçla açıklamaya çalışanlar için bu bir palavradır.

Anlatıların "masal" olduğunu söyleyenler, Bizans'ın Boğaz'ın girişini bir zincirle kapattığı Haliç'te bir sabah Türk gemilerini gördüklerini ama, o gemilerin Haliç'in iç kısımlarında kurulan tersanelerde yapıldıklarını kabul ederler!..

Tarihi tarih yapanın düşler, hayaller olduğunu unutanlar, masalların içindeki gerçekleri küçümseyerek kendilerinin "ciddiye" alınmasını isteyenlere verilecek en güzel yanıt, Piri Reis'in haritasına yazdığı ve resimlediği masaldır.

Devamı yarın