Çocukluk yıllarımızda mahalle aralarında futbol oynarken, her penaltı ve frikik atışlarında topun başına geçerek Hami, “Hami ve goolll” diye bağırdığımızı daha dün gibi hatırlıyorum.
O zamanlar hep olmak istediğimiz bir Maradona vardı bir de Hami Mandıralı..
Mandıralı frikik atışlarında topun başına geçtiği zaman “tamam” derdik bu gol.. Ve bir bakıyorduk top 35 metreden filelerle buluştu..  Maçın bitiminde kendimizi hemen sokağa atar Hami olurduk..
Trabzonspor sevdalısı her gencin Hami olduğu bir dönem olmuştur mutlaka..
O günler kolay kolay unutulmuyor..
Yıllar geçti Hami Mandıralı sevdamız hiç bitmedi. 
Nasıl bitsin ki..
10 yaşında Trabzonspor'a katıldı ve kariyerinin neredeyse tamamını Bordo-Mavili takımda geçirdi Hami Mandıralı..
İlk profesyonel maçını 17 yaşındayken oynadı.
Bitirici vuruşları ve mesafe tanımaksızın çektiği sert şutlarıyla tanındı ve döneminin en iyi forvetlerinden biri olarak Türk Milli Takımı'nın önemli oyuncularından biri oldu.
Milli takımla oynadığı 40 maçta 32 gol attı. Avrupa Kupaları'nda ise 23 gol.. Bu hafızalardan silinecek gibi bir şey değil..
 Her zaman ligin en önemli oyunculardan biri olan Hami, başarılı kariyerine Türkiye Ligi şampiyonluğu ekleyemediyse de Trabzonspor'un 1992 ve 1995'te iki kez Türkiye Kupası'nı kazanmasında, iki maç üzerinden oynanan final maçlarında toplam dört gol atarak önemli pay sahibi oldu.
 1992 yılında Türkiye Kupası yarı final maçında Beşiktaş'a attığı frikik golü yılın golü seçildi.
 Ben daha o zamanlar 15 yaşındaydım..
Tam askere gideceğim 1998 yılında ise Mandıralı Bundesliga takımı Schalke 04'e transfer oldu.
1 sezon Bundesliga' da top koşturduktan sonra Trabzonspor'a dönerek takımının en golcü oyuncusu unvanını Trabzonspor'dan ayrılana kadar sürdürdü..
Jübilesini Trabzonspor'da yapamadan son senesinde ayrılmak zorunda kaldı ve Ankaragücü ile sözleşme imzaladı. Ancak orada 8 maç oynayarak futbol yaşantısını sonlandırdı..
Uzun yıllar sonra futbol hayatının hemen hemen tamamını verdiği Trabzonspor’a Teknik Direktör Mustafa Akçay’ın yardımcısı olarak geldi..
Akçay'ın görevinden ayrılmasının ardından ise geçici olarak Bordo-Mavili takımın teknik direktörlüğünü yaptı.  Eski oynadığı kulüpte teknik adam olmak gibi güzel bir duygu olmasa gerek..
Görev boyunca da iyi işler de yaptı..
Taraftarların gönlünde futbolculuğundan sonra bu kez teknik dam olarak taht kurdu. 
Fakat Ligin sona ermesiyle takımdan ayrılan Hami, Trabzonspor’un izlediği yabancı teknik adam politikasında “yokum” dedi.. 
Yanındaki insanların oyununa gelme Hami hocam..
Sen görevini Trabzonspor’da layıkıyla yaptın ve kendini ispatladın..
Yılmaz Vural, yıllar önce Piontek'in yardımcılığını kabul etmemesi sonrasında pişmanlığını hala dile getiriyor. Vural hocanın söylediklerini şöyle bir kısa olarak hatırlarsak, “Keşke Piontek'in yardımcılığını kabul etseydim. Şimdi Fatih Terim’in yerinde ben olacaktım.”
Sen de bu pişmanlığı yaşamamak için hocam Trabzonspor’da olmalısın..