AK Parti Trabzon eski milletvekili Oktay Saral geçen dönem Meclis’in en renkli ve en hareketli ismiydi..
Kavgaları, tartışmaları ve sert açıklamaları ile sürekli gündemdeydi..
Saral’a çoğu zaman kendi partilileri dahi kızar, eleştirirdi!
Bazen bıraksalar valla tekme-tokat girecek kadar öfkesine hakim olamazdı..
Oysaki, Oktay Saral sakin, neşeli ve herkesimin diyalog kurabileceği bir isim olarak bilinir..
Hele keyfi yerindeyse sohbeti doyumsuz olur.
Elbette onu seven de var sevmeyen de!
Oktay Saral siyasete ara verdi ama çok önemli bir sorumluluk aldı. O artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından..
Saral ile siyaset konuşmak şu aşamada doğru olmaz..
Zaten o da çok taraftar değil. Ama belli ki bazı konularda oldukça dolmuş..
Dokunsak patlayacak gibi!
Oktay Saral geçmiş dönemi değerlendirdiğimizde özeleştirisini yapıyor ama haklılığı noktasında taviz vermiyor.
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” misali yok yere sinirlenmediğini her tartışmasında haklı olduğunu dile getiriyor..
Üslup noktasında ise “Keşke Meclis’in kendi içindeki gerginliği ve atmosferi bu kadar üst düzeyde olmasa ama bazen ip kopuyor, muhalefetin dozajı kaçan açıklamaları karşısında sinirlerimize hakim olamıyoruz” açıklamasını yapıyor.
“İp nasıl kopuyor, neden gerginlik oluyor” sorusuna verilecek cevap bugün daha net ortada..
Bu kadar şehit ve yaralılarımızın olduğu bir süreçte hala birileri sırtını terör odaklarına yaslama yüzsüzlüğünü yapıyorsa diyecek bir şey yok..
Üstelik bu insanlar Meclis çatısı altında! Siyaset kurumu ve siyasetçi neden güven kaybediyor diye hep tartışırız. Nasıl kaybetmesin ki, bu siyaset anlayışının neresine nasıl güveneceğiz ki?
Geçenlerde AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar bir açıklama yaptı; “Oktay Saral’a kızıyorduk niye bu kadar gergin ve öfkeli diye. Valla haksızlık yapmışız. Nasıl kızgın olunmasın ki, Meclis çatısında pişkin pişkin milleti kandırmak isteyenler elinden geleni yapıyorlar” Günnar demek istiyor ki bu Meclis’in hakkından Oktay Saral gibiler gelir!
Valla Günnar ne kadar haklı-ne kadar haksız manzara ortada!
Fakat ne olursa olsun TBMM çatısı alında siyaset uzlaşmadan-sevgi ve saygıdan yana olmalı..
Siyaset kurumu çok ağır tahribat altında..
Her geçen gün daha fazla güven kaybediyor..
Beklenen çıkış yapılmaz, güven kazanılmazsa önümüzdeki seçimlerde sandığa gitmeyecek olanların sayısında rekor artış olur..
Vatandaş ülkesine düşman, yalan dolana sarılan, birlik ve beraberliğe karşı, ağzına geleni söyleyen siyasetçi istemiyor..
Daha da ötesi nefret ediyor!