Her bakımdan rakipten üstün olan Bordo Mavililer bunun karşılığını da iki maçta da galip gelerek göstermiş oldu. Bu neticelerin karşılığında da 3. tura adını yazdırdı.
Maça gelince atacağımız bir golün bizi rahatlıkla bir üst tura geçirecek olduğu anlayışında olan futbolcularımız Salih’in atmış olduğu gole bu emellerine yaklaşmış oldu. Takımımız rakibe ilk yarıda pozisyon vermezken Waris yakalamış olduğu pozisyonu değerlendirmiş olsaydı ilk yarıyı daha farklı skorla bitirebilirdik.
İkinci yarıda rahat bir oyun sergileyen takımımız hiç beklemediği bir dakikada yediği golle beraberliğe düşmesine rağmen oyuna sonradan giren Erkan’ın al da at dercesine Soner’e bıraktığı topu iyi değerlendirip takımımızı Avrupa Kupalarındaki galibiyetlerine bir galibiyet daha eklemiş oldular.
Genel olarak takımımıza baktığımız zaman kalecimiz Onur’un formda olduğunu, defanstaki Mustafa ve Uğur’un uyumluluğu ve duran toplarındaki hücum etkinliklerinde vazifelerini yaptıklarını, orta saha da Constant’ın geçen yıl kadro dışı bırakılmasına rağmen bu maçta kendisine verilen şansı iyi kullandığını ve ileride Trabzonspor’a faydalı olacağını gösterdi.
Maçta görülen en zayıf tarafımız forvet elemanlarımızın şu andaki form ve yetersizlikleri ileride kendilerinin bu şansı iyi kullanamayıp başkalarına teslim edeceklerini gösteriyor.
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Avrupa kupalarında iddialı değiliz demesine bir anlam veremememe rağmen bu galibiyetin Trabzonspor tarihine yazılacak olduğunu kendisinin de bilmesini isterim.
Bu sonuç zaten Trabzonspor için normal bir sonuçtu. Bundan sonra oynayacak olduğumuz maçta da Trabzonspor’un turları geçeceğine inanıyorum. Avrupa’daki yürüyüşümüze de bu galibiyetlerle devam edeceğiz.