Ülkemiz ateş çemberindedir. Ekonomi allak bullaktır. Paramız dolar karşısında her gün değer yitiriyor. Art arda şehit tabutları geliyor. Analar gözyaşı döküyor. Ülke, iç savaşın eşiğindedir. Yurdumuzun bölünüp parçalanmasına az kaldı. Doğu, Güney Anadolu’daki birçok kentte ayrılıkçılar, özyönetim uygulamasında bulunuyor.

Bu olumsuz günlere gelmemize yol açan AKP yönetimidir kuşkusuz. Onun izlediği ‘Açılım süreci’ siyasetidir. Bu hükümet, sömürgenlerin çanağına ekmek doğramaktadır. Başka bir söylemle onların isteklerini yerine götürmektedir.

Bu açıdan gün birleşme, dayanışma günüdür. ‘Tek başına kurtuluş yok. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.’ 13 yıllık AKP iktidarından kurtuluş, ‘Milli Hükümet’in kurulması güçbirliğinden geçer.

AKP karşısında CHP, tek başına iktidara gelemez. Bu açıkça görünüyor. Bu, seçimlerde 25-27 bandında oynar. Güçbirliği yapılırsa, yüzde 35’leri bulur.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu güne dek güçbirliğine soğuk baktı. Başka partilerle seçimlerde birlikte davranmadı. Bunun da olumsuzluğu herkesçe görüldü.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ‘Güçbirliği’ tasarısını gündeme getirdi. Elini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na uzattı. Randevu alarak bu konuda onunla görüştü. Doğu Perinçek, Kemal kılıçdaroğlu ile umut verici bir görüşme yaptıklarını TV kanalında açıkladı. Bunu kamuoyuyla paylaştı. Aşağı yukarı şu düşüncelere yer verdi:

“Yurt tehlikededir. Ülkemiz bölünmekle karşı karşıyadır. Atatürk’ün 6 okunu yaşama geçirmek zamanıdır. Atatürkçü, demokrat olan tüm güçler birleşmek, dayanışmak durumundadır. Bu, kuşkusuz yok edilen Cumhuriyet ilkelerine yeniden işlev kazandırmak açısından çok önemlidir.

Gün, yurdun kurtuluşudur. Ben, milletvekili sayısı vermiyorum. Bu, ahlakı olmaz. Bunu sizin vicdanınıza bırakıyorum. Ne var ki iyi bir seçim çizelgesi yapılsın. Kazanabilecek kişiler çizelgeye girsin”

Bu tutum, bu yakınlaşma birçok yurtsever, demokrat kesimi aşırı biçimde sevindirdi. Bu görüşmenin şimdilik olumlu geçtiği söylense de ileride ne götürüp ne getireceğini bekleyip göreceğiz.

CHP kurmaylarından eski siyaset adamı Ali Topuz da yapılan ‘Güçbirliği’ görüşmesine partisi adına sıcak bakıyor. Tüm ilerici, demokrat kesimlerin CHP’ye destek vermesini istiyor. O da Doğu Bey’le Kemal kılıçdaroğlu arasındaki yakınlaşmayı sevindirici buluyor.

Ne var ki bu ikili görüşmeyle iş bitmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bunu partisinin Genel Kuruluna taşıyacak. Orada ayrıntılı biçimde konuşacak. Eğer güçbirliği için olumlu karar çıkarsa yürürlüğe girecek. Bu da 1 Kasım seçimine yetişir mi bilinmez.

‘Güçbirliği’ konusunda şimdiye dek Kemal Kılıçdaroğlu’ndan herhangi bir olumlu ya da olumsuz açıklama duymadım. Ben, isterdim ki o da kendi ağzından kamuoyuna bir açılamada bulunsun. Dolayısıyla herkes, bu konudaki kuşkularını gidersin.
Siyasi partiler, kimileyin birbirine atıp tutar. Acımasızca eleştiri getirirler. Bu doğaldır. Ne var ki ülke çekinceyle karşı karşıya bulunduğunda öfke-kırgınlık kalmaz. Onun yerini birleşme-dayanışma, güçbirliği alır.

İşte, bu gün de ülkemiz bölünmek, parçalanmakla karşı karşıyadır. Ülkemiz için bundan daha kötü bir gün olamaz. Ülke olmazsa ne siyasal parti ne biz oluruz. Yurt giderse, biz de gideriz.

Ulusal Kurtuluş- Bağımsızlık Savaşını verenlerin torunlarıyız. Dün, bu günden koşullar daha kötüydü. Bunu dün başardık da bu gün mü başaramayacağız?

Bu orduya, bu halka güveniyorum. Üç beş taşeron bizi tutsak alamaz. Ülkeyi sömürgenlerin isteği doğrultusunda bölemez. Türk ulusu buna izin vermez!

Türkiye’nin kurtuluşunun tek bir çözüm yolu var. O da yurtseverlerin, Atatürk, Cumhuriyet yanlılarının bir araya gelerek ‘Güçbirliği’ yapmasından geçer. Hadi, birleşelim!