Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla... Kutlu bir mevsimdeyiz. Bir fırsat dönemindeyiz. Rahmetin, sevginin, merhametin kapıları sonuna kadar açık. Kutlu Müslüman'ını bekliyor. Rabbi ile iyi olan, kalbiyle iyi olan, çevresiyle iyi olan, insanlıkla iyi olan, kahır değil avuç avuç rahmet sunan Müslüman.
Başkasının günahından önce kendini sorgulayan, caddede kıvranmış bir uyuşturucu kurbanını gördüğünde iliklerine kadar titreyen Müslüman.
Bugünlerde kalbimizi, vicdanımızı tarayalım. Tam bir hesaplaşmaya girelim kendimizle, kendimize acımadan.
Hayattan ne anlıyoruz? Nefes alıp verme ne demektir? Ölüm nedir, ölüler nerede? Acaba dönebilseler neler konuşacaklar? Nelerden dem vuracaklar? Gözlerimizin ta içine bakıp nelerden sakın diyecekler? Hangi erdemlerden bahsedecek, kimlerin başları kırık, orada milyonlarca pişmanlık yaşadıklarını anlatacaklar?
Sadece bakışlarla belki; dillerle değil, kelime ve harfsiz konuşacaklar. Belki insan olma misyonundan nasıl isyan misyonuna yıkıldığımızı anlatacaklar.
Dilerseniz, bir an için kalbinizi elinize alın. Yüreğinizi gözetleyin. Kirlendiğini, yıkanması gerektiğini hissediyor musunuz? Nasıl temizleyeceksiniz? Neyle? Belki gözyaşlarıyla, belki tövbeyle, belki bir mazlumun duasıyla...
Kimileri bir lokmanın mahrumiyetini yaşarken, içinde bocaladığınız sınırsız lüks ve israfın, başkasını hor görmenizin ne denli bir insaf ve vicdan kaybı olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Gelin hep beraber, "Kapına geldik ey merhametlilerin merhametlisi; kalbimizle elimizle, dilimizle, kalemimizle, yaptığımız bütün isyanların pişmanlığından kapına geldik. Sen bize kapıyı örtersen gidecek yerimiz yok" diyelim. Ve şöyle yalvaralım: "Yarabbi, hidayete ulaşmış olduktan sonra kalbimizi eğriltme."
HAMİLELİK VE ORUÇ
İslam dini, temel esprisi "kolaylık" üzerine kurulmuş bir dindir. Yükümlülüklerini yerine getirirken zorluk çekenler için mutlaka bir kolaylık da gösterilmiştir. Nitekim Peygamber Efendimiz "Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!" buyurmuşlardır. O halde, oruç tutması halinde sıkıntıya düşebilecek olanlar için bir kolaylık mutlaka vardır.
Nitekim Peygamber Efendimiz bu konuda, "hasta, çocuğuna zarar gelmesinden korkan hamile kadın, oruca gücü yetmeyen ihtiyar, oruç tutarsa öleceğinden korkan çok zayıf kimse oruç tutmaz" şeklinde
kolaylığı göstermiştir. O'nun gösterdiği bu kolaylık apaçık ortadayken, biraz da cehalet ve çok bilmişlik duygularıyla hareket edenlerin sözlerine kulak asmamak lazımdır.