Yüzyıllardır finanse ettikleri bilim insanları, politikacı ve değişik mevkilerdeki yetkili insanların katkıları ile ve yaratılışımıza özgü unutma hastalıklarımızla faydalanarak bizlerin zihinlerimizde derin yaralar açtılar
İçimizden çıkan bilim insanları kariyer ve gelecek korkusu nedeniyle, düşmanlarımızın yönlendirdiği kişilerin güdümünde hareket ediyor ya da ülkemizi terk edip gidiyorlar. İçimizden ortaya çıkan bilinçli insanları da yalnızlaştırıp, yok sayarak değersizleştirdiler ya da değersizleştirmeye devam ediyorlar. İçimizde anlaştıkları hainlerle bilgileri ustalıkla birbirlerine karıştırıp, çözülmez sorun yumakları haline getirdiler.
Hristiyan dünyasının, Avrupa’nın ve Yahudi dünyasının menfaatleri gereği, Türklere ve Müslümanlara karşı eş güdüm halinde politikalar üretip sabırla uyguladılar, uyguluyorlar. En büyük düşmanları Müslümanları ebedi olarak yenebilmeleri için ve de Mesih’in krallığını kurmaları için biz Türklerin gücünü yok etmek zorunda olduklarını bilmektedirler. Çünkü parçalanmış İslam dünyasını yalnızca Türklerin birleştireceğini bilmektedirler.
Petrol paralarıyla kavuştukları lüks yaşam, Arapların akıllarını başlarından aldı. İçine dahil oldukları finans sektörü sayesinde Yahudi ve Hristiyan dünyasının avucuna düştüler. Buradan da kurtulmaları imkansız. Ayrıca içlerine yerleştirdikleri kişilerle de mevcut Müslümanların olduğu bölgeyi terör bataklığına çevirdiler.
Sonuç itibari ile yaşanan tarih, Türkler olmadan Müslümanların bütünüyle Haçlı seferlerine karşı duramayacağı ve tehdit dahi olamayacağı defalarca göstermiştir. Bu kuralın gelecek yıllarda da değişmeyeceği kanısındayım. Dolaysıyla bunu bilen mevcut potansiyel güçler başından beri hesapları bizlerle yani Türklerle. Çünkü gövdeler ne kadar güçlü olursa olsun, entübe edilmiş beyinlerle hiçbir işe yaramazlar!