Şehirlerin yaşanabilir değerlerinin artması sosyal ve kamusal donatılara erişim ve kullanımı ile doğru orantılıdır. Bir başka ifade ile kamusal ve sosyal donatıların (park, okul, hastane, belediye ve merkezi hizmet binaları gibi) sayıca fazla olması tek başına yeterli değildir.
Aynı zamanda bu donatıların erişilebilir olması ve hizmet alanı oldukça fazla önem arz eder.
Kamusal ve sosyal donatı alanları imar planları ile tesis edilir ve yine gerekli yasal süreç ve uygulamalar ile değiştirebilir.
Canlı bir organizmaya benzetilen şehirler, organizmalar gibi gelişir ve değişime ihtiyaç duyarlar.
Bu değişim şehirlerde, bir sosyal ve fiziki kurgu olan planlama ile gerçekleşir.
Sadece yapı adaları değil sosyal ve kamusal alanların yer seçimi de oldukça hassas bir işlev olsa gerek... Yaşanabilir ve sürdürülebilir kentsel arazi yönetimi için...
Şehir dokusunun bir tarafını bozarsanız, tümüne müdahale etmiş olursunuz.
Çünkü her bir karar, bir diğer karar ile ilintilidir.
Yani bir fonksiyonu yerinden kaldırırsanız, sadece o alanı değil, domino taşlarının birbiri ardına yıkılması gibi tüm alanı etkilemiş olursunuz.
Her bireyin ihtiyaç duyduğu, sağlık, eğitim, dinlence gibi ihtiyaçların, belirli alan ve mesafe içinde karşılanması şehirde yaşamanın, verdiği verginin karşılığı olsa gerek...
Bu bilgiler ışığında yaşadığımız şehre, ondan ayrıldığımızda, bir annenin evladından ayrılırken çektiği hüznü çekercesine ayrıldığımız; kavuştuğumuzda ana kucağının sıcaklığını hissettiğimiz (ama yaşarken değerini bilmediğimiz) Trabzon'umuzun son 10 yıldaki değişimini gözden geçirelim...
Akyazı stadyum projesi, Çamburnu tersane alanı (Lojistik merkezi?), Kadın Doğum Ve Çocuk Hastanesi (Yenicuma), eski Tekel binası (Yenimahalle), Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Kaşüstü), Adliye sarayı (Kaşüstü), Fatih devlet hastanesi, Ahi Evren kalp hastanesi, eski belediye binaları (kemerkaya mahallesi ve meydan), çimento fabrikası (Değirmendere), Avni Aker stadyumu (..)!
Tüm bunlar ve yazamadığımız diğerleri, bu şehrin günümüzde ve gelecekteki en önemli hizmet birimleri....
Peki bunların fonksiyon ya da yer değişikliklerine nasıl karar verilmiş...
bir yer seçimi analizi...konumsal bir analiz...şehrin "akil"lerinin görüşü....
üniversitede mühendis yetiştiren bilim insanları? Konseyler? Meslek odaları? Sivil toplum kuruluşları? ...yani işin uzmanlarıyla ORTAK AKIL işletilmiş mi?...pardon duyamadık...
Oysa bu tür sosyal ve kamusal donatı alanlarının birbirine olan mesafesi, birbirleri ile olan ilişki, uyum ve en önemlisi kolay/rahat erişilebilirliği gibi kriterler dikkate alınmalı değil mi?....
Alındı mı?
Eğer marka şehir olacaksak, eğer sağlıklı şehir olacaksak, eğer Karadeniz'e Trabzon incisini takacaksak, eğer hedef 2071 diyeceksek, eğer beraber yönetelim diyeceksek.... eğer...eğer.
 Zaten çok kıt olan yerleşilebilir arazilerimizi, efektif ve fonksiyonel kullanmak için bir “sürdürülebilir  arazi” yönetimi anlayışının kurumsal bazda tesisine mutlaka  imkan tanıyalım... 
Son söz ! Bu şehre tekrar bakalım
Çünkü "Sen neye nasıl bakarsan o da sana öyle bakar!" (Hz. Mevlana) sözünü şiar edinelim...