Türkiye Cumhuriyeti’nde 1939 yılında göreve gelen Ali Çetinkaya’dan sonra tam 71 Ulaştırma Bakanı daha görev yapmış. 82 yıllık sürede her 1.5 yılda bir bakan değişmiş. Görev süreleri içinde bazı bakanlar başarılı ve şanslı, bazıları da başarısız ve şanssız olmuşlardır. 42 ay gibi kısa bir sürede biten İstanbul Havalimanı’ndan sonra bitmesi adeta bir yılan hikayesine dönen ve Atatürk’ten sonra, Türkiye’nin ikinci büyük meydanı olacak diye tanıtılan Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın hikayesini ele almak istiyoruz. 30 milyon yolcu ve 150 bin metrekare terminali olacak denilen bu havalimanı gündemi meşgul etmeye başladığında bakanlık koltuğunda Binali Yıldırım, ardından Habip Soluk, tekrar Binali Yıldırım, Lütfi Elvan, Feridun Bilgin, yine Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, Mehmet Cahit Turan ve şu anda da Adil Karaismailoğlu makamda oturmaktadır. Havalimanları konusunda yetkili olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi de aynı yıllardan bugüne Orhan Birdal, Serdar Hüseyin Yıldırım, Funda Ocak ve halen Genel Müdür olan Hüseyin Keskin tarafından yönetildi.
7 bakan ve 4 genel müdürün görevleri döneminde bitmeyen ve 12 milyon yolcu sayısına göre planlanan havalimanının çok yetersiz kaldığı öne sürülen Adana Şakirpaşa Havalimanı'na sadece 40 km. uzağa yapılması, Mersin ve Osmaniye için karayolu ulaşımı açısından fazla bir şeyin değişmediğini göstermektedir.
Kaldı ki bu kentlerle birlikte toplam yolcu sayısının 12 milyonu bulması uzun yıllar sonra gerçekleşebilir. Hal böyle olunca ihaleyi alan şirkete yolcu başına garanti ücreti verilirse, devletin cebinden yüksek miktarda paranın çıkması kaçınılmazdır. Ayrıca, yeni meydan hizmete girdiğinde Adana Şakirpaşa Havalimanı mecburen kapatılacak mı diye de sormak gerek.
Kamuoyunda büyük tepki çeken ve yapılmasına karşı çıkılan bu havalimanın ilk ihalesini Koçoğlu Gurubu (Skyline Havacılık) ve Zonguldak Özel Sivil Havacılık Şirketi 357 milyon Euro bedelle aldı. Fakat gel gör ki firma iflas etti.
Sonra devreye Icon Grup girdi. Onlar da işi beceremeyince Hazaryol-Budakyol Ortaklığı ihaleyi aldı. Onlar da başarılı olamayınca, bu kez devreye Tepe Akfen-Nehirsu ortaklığı girdi. Ardından Günbeton -Terminal Yapı (Ercan Havalimanı kurucu ortağı) ihaleyi aldı.
Bunlar da işin altından kalkamadı ve iş yine ortada kaldı.
Aylarca, yıllarca süren bu başarısız girişimler hem para hem de zaman kaybettirdi. Havalimanı ihalelerini adı geçen şirketlere asla kendi iradeleriyle vermedikleri halde işin zarar ve başarısızlık faturası da o dönemlerde görev yapan bakan ve genel müdürlere kesildi.
Son yapılan ihaleye, Favori İşletmecilik AŞ/YAKO Tekstil AŞ ortak girişimi, EMT İnşaat AŞ/Ziver AŞ ortak girişimi, RC Rönesans AŞ, Zafer Havalimanı İşletmecisi İbrahim Çeçen’e ait IC AŞ, Dalaman Havalimanı İşletmecisi Hüseyin Aslan’a ait YDA İnşaat AŞ ve TAV Holding AŞ teklif verdi. İhale öncesi (İGA’ya ait) Taya Liman İşletmesi teşekkür ederek bu ihaleden çekildi.
147 tur pazarlık sonunda zarflar açıldığında ihaleye en uygun teklifi 297 milyon 100 bin Euro+KDV ile, geçmişte AK Parti’den belediye başkan adayı olan Süleyman Kozuva’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Kozuva Şirketler Grubu’na bağlı Favori İşletmecilik AŞ/YAKO Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret AŞ ortak girişimi verdi. Favori LLC Havalimanları İşletmesi 2012’de kurulmuş ve hemen ardından 2013 yılında Somali’nin başkenti Mogadişu’da bulunan Aden Abdulle Havalimanı’nın işletmesini 20 yıl süreyle almış bir şirket. Şirketin havacılık deneyimi olmasaydı zaten ihaleye girme hakkı olmayacaktı.
Yatırım süresi 2.5 yıl, işletme süresi de 25 yıl olan bu havalimanının altyapı inşaatının gerçekleşme oranı şu anda yüzde 85 civarında. 2 pist, bir apron, 52 banko ve 22 pasaport bankosu olacak olan havalimanının bin 380 araçlık otoparkı da bulunacak. Şirketin genç yöneticisi Sinan Kozuva, “Deniz ve demiryoluyla entegre olacak olan yeni havalimanını gelecek nesillere bırakacak olmanın gururunu yaşıyoruz.” diyor.
1955 yılında Adem Kozuva tarafından bakkal dükkanı işletmeciliği ile ticari faaliyetlerine başlayan Kozuva Ailesi çiftçilik, gıda toptancılığı, nakliyecilik gibi çeşitli sektörlerde hizmet vermiş.
İhalenin adı geçen bu şirkete sahibinin siyasi bağlantısı nedeniyle mi verildiğini sormak ne kadar doğru ve haklı ise, sürüncemede kalmış böyle bir ihalenin bir an önce bitmesinin sağlanması için en iyi fiyatı veren şirkete verilmesi de o kadar doğru ve haklıdır.
Mutlu yarınlar Türkiye’m...