SİVASSPOR NEYE UĞRADIĞINI ŞAŞIRDI

İşte görmek istediğimiz Trabzonspor'u izlemeye başladık.
Bordo-Mavili ekip son haftalarda ki başarılı sonuçlarına bir yenisini daha ekledi.
Trabzonspor Sivasspor karşısında maça öyle bir başlangıç yaptı ki konuk ekip adeta neye uğradığını şaşırdı. Bordo-Mavili takım daha ilk dakikada bu maçı kazanacağının sinyallerini vermişti. Özellikle ilk 30 dakikada muhteşem bir performans ortaya koyan Fırtına bu iyi futbolunun karşılığını da 3 gol bularak fazlasıyla aldı.
Tüm futbolcular üzerlerine düşeni görevi eksiksiz yaptı.
Yardımlaşma olağanüstüydü.
90 dakikadan 4-0'lık net bir galibiyetle ayrılan Bordo-Mavili takım daha dikkatli olsaydı skor çok daha farklı olabilirdi. Trabzonspor kupada Alanyaspor, ligde ise Antalyaspor'un ardından Sivasspor karşısında elde ettiği bu farklı galibiyetle büyük moral bulmuş oldu.
O Trabzonspor kümeye diye bağıranların da şimdi yüzlerini görmek istiyoruz.
Tarihi başarılarla dolu olan Trabzonspor herkese en iyi cevabı sahada vermiştir.
Bundan sonra da vermeye devam edecektir.
Son maçlarda alınan iyi sonuçlar kadar ortaya konan futbolda yüzleri güldürmekte.
İyi bir gidişat yakalayan Trabzonspor'un bu başarılı grafiğini sürdürmesini temenni ediyoruz.

BÖYLE 4 GOL YER GİDERSİNİZ

Ligin ilk bölümünde hem futbol hem de sonuç olarak beklentilerin uzağında kalan Trabzonspor, rakipleri için de çantada keklik görülmeye başlanmış anlaşılan.
Bunu Sivasspor'un Trabzonspor karşısında sahaya çıktığı ilk 11 ile bir kez daha çok iyi bir şekilde görmüş olduk. Rakip deplasmanda Trabzonspor ama siz sahaya tamamen ofansif bir ilk 11 ile çıkıyorsunuz. Sivasspor'a bu özgüveninin sonucu da pahalıya mal oldu.
Siz Trabzonspor'u kolay lokma görürseniz kalenizde de böyle 4 gol görüp evinizin yolunu tutarsınız. Trabzonspor Sivasspor'a futbol dersi verirken Bordo-Mavili takım ile hiç bir zaman şaka olmayacağını da bir kez daha göstermiş oldu.

GÜNEŞ FARKI

Trabzonspor'un zor günler geçirdiği bir dönemde göreve başladı.
Takımın başında olduğu ilk bölümde ise beklenen sonuçlara imza atamadı.
Tabi ki homurtularında gelmesi gecikmemişti.  
Ancak herkesin atladığı bir gerçek vardı.
Şenol hocanın elinde sihirli bir değnek yoktu.
Öyle her şeyi biranda değiştirmek hiç de kolay değildi.
Zaman gerekliydi.
Nitekim haftalar ilerledikçe Şenol hocanın eli takıma değmeye başladı.
Biri kupa ikisi lig olmak üzere son 3 maçta ortaya konulan futbol ve alınan farklı galibiyetlerle birlikte "İşte Şenol hoca bu" dedirtti herkese.
Takviyelerle birlikte Şenol hocanın eli daha da güçlenecek.
 İşte o zaman Şenol Güneş yönetimindeki Trabzonspor'un tadına doyum olmayacağını düşünmekteyiz.

TAKIMI BİR KİŞİ EKSİK OYNATTI

Enis Destan giderek daha geriye gitmekte.
Kendisine verilen forma şansını hiç iyi değerlendirememekte.
Sivasspor karşısında maçın son bölümlerinde oyuna dahil olan Enis Destan saç baş yoldurdu. Topları kontrol edemeyen Destan pas akışında ise hep yanlış tercihlerde bulundu. Tam bir acemi görüntüsü içerisinde olan genç futbolcu takımı adeta bir kişi eksik oynattı.
Bu Enis Destan ile olmayacağı çok net görüldü.
Bu futbolcu iyice kaybolup gitmeden ya kiralık verilmeli ya da satılmalı.

HAKEMLİĞİN NEYDİ Kİ YORUMCULUK YAPIYORSUN!

Deniz Çoban...
Hakemlik kariyeri pek parlak olmayan bir isim.
Hakemlik kariyerindeki son yönettiği Kasımpaşa-Rizespor maçını katletmişti.
Dünyada böyle kötü bir maç yönetimi olmamıştır herhalde.
Bu karşılaşma sonrası kimsenin yüzüne bakamayan Çoban hakemliği bırakmıştı.
O da bu hakemliği beceremediğini anlamış olsa gerek ki böyle bir karar almıştı.
Bu karşılaşmayı canlı izlemiş biri olarak sokaktan birisini alıp gel sen bu maçı yönet desek bu kadar kötü yönetmezdi herhalde. Çoban’ın bu yönetimi ile Süper Lig seviyesine kadar yükselmesi de çok düşündürücüydü.
Böyle bir hakemlik kariyeri olan Çoban şimdilerde yorumculuk yapmakta.
Hakemliği kadar yorumculuğu da çok kötü.
Türkiye'de bu kadar üst düzeyde maç yönetmiş takdir edilmiş hakem varken “Deniz Çoban'a mı kaldı yorumculuk yapmak” diyesi geliyor insanın.  
Hele de yayıncı kuruluşta program yapması inanılır gibi değil.
Pozisyonlarda ilgili zaman zaman öyle yorumlar yapıyor ki bizim gördüklerimiz ne o zaman demekten kendimizi alamıyoruz doğrusu. Bizi bırakın bu işin duayen isimleriyle de çoğu zaman görüşleri hiç uyuşmamakta. Yayıncı kuruluşun Çoban'ın yerine bu işte çok daha başarılı olmuş bir ismi göreve getirmesi gerektiği düşüncesindeyiz…
Çünkü Çoban ile olmaz...