Son 10 yılın "planlama, inşaat ve ekonomi" güncesinde, en ilgi çeken konu "Kentsel Dönüşüm" diye belirtsek yalan olmaz. Düşünsenize artık bankalar bile "kentsel dönüşüme destek kredisi" vermede yarışır oldular.
Önemli olan bu kentsel dönüşüm, bizden ne alacak? Ve bize ne kazandıracak?
Deprem riski altındaki binaların yenilenmesi, sağlıksız ve güvenlik riskli alanların tekrar kazanılması, tarihi ve turizm açısından değer içeren alanların kamuya kazandırılması için dönüşüm bir ihtiyaç belki de bir zaruriyeddir.
Mekandaki bu dönüşümün sosyal yaşantımızı nasıl etkileyeceği ise merak konusu? Örneğin Trabzon'da Narlı bahçe dönüşümünün, Faroz ve Sotka mahallelerine bir soyal/kültürel yansıması olacak mı? Faroz kolbastısı yerine, ne idüğü bilinmez Gangnam kolbastı style mı oynayacağız yoksa?
Peki, Çömlekçi mahallesinin kentsel dönüşümünden ne bekliyoruz? Yani Trabzon insanına, yani bize ne katacak? Şu anda sahip olamadığımız nasıl bir kentsel fonksiyona ya da yaşam alanına sahip olacağız?
Mendirek boyunca yürüyüp, sabah güneşinin doğuşunu, kömür tozunu yutmadan seyredebilecek miyiz? Bir sandal kiralayıp şehre bir de denizden bakabilecek miyiz? Ya da bir yaz akşamı "Biz Trabzon'da her akşam mehtaba çıkardık" diyebilecek miyiz?
Kirliliğe inat, denizin üstünde yakamoz misali bordo ile mavi aşkının yansımalarını görebilecek miyiz? Deniz kıyısında oturup, hasret kaldığımız Karadeniz hamsisini yiyebilecek miyiz? Peki ya bunca ihanete karşılık bize hala nimetlerinden veren Karadeniz'e, oltamızı atıp o günkü nasibimizi alabilecek miyiz?
Karadeniz ile yeniden Temel ve Dursun gibi dost olabilecek miyiz?
Kaybettiğimiz, çiçeklerle süslü, limon kokulu Trabzon sokaklarını geri getirecek mi?
Kentsel dönüşüm bir zorunluluktur. Ancak hiç bir şey insanların mutluluğundan daha değerli ve üstün değildir. Sahip olduğumuz ve her zaman övündüğümüz, marka şehir iddiamızda önemli etken olan kültür ve kimliğimiz, bu değişimden nasibini olumlu mu? yoksa olumsuz mu? alacak.
Mekanlar bizi değiştirmeden, biz mekanları kendimize göre dönüştürelim.
Unutmayalım, sonuçta insanlar mekanları, mekanlarda insanları değiştiriyor?