Herkes bilir, bırakın Türkiye’yi dünyanın her yerinde elbet bir Trabzonlu vardır. Hani bir laf vardır ya, ‘Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın’ diye, bizimkisi de o misal, ‘Trabzonlu olmak zordur, çünkü tüm Türkiye ile savaşırsın’.

Trabzon dışında bir şehre gidersin, ‘Aa sen Trabzonlu musun?, sizin oradakiler biraz yobaz olurmuş, her şeye neden ters gidiyorsunuz? Ya da en popüleri ‘Trabzonlular Laz mı yoksa Rum mu?’ gibi klişeleşmiş birçok soru ile muhatap olursunuz. Biz bunun savaşını yıllarca verdik, vermeye de devam edeceğiz.

Ama en zor savaşımızı sanırım Türk Futbolunda veriyoruz! 4 Kasım Cumartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Trabzon maçında da örneğini gördüğümüz gibi, Trabzonlu ve Trabzonsporlu olmak gerçekten zordur. Çünkü her zaman her koşulda sadece rakibini değil, karşındaki tüm Trabzon ve Trabzonspor karşıtlarını da yenmen gerekmektedir.

11 kişilik rakip Fenerbahçe’yi yenmemiz yetmiyormuş gibi, ‘sözde’ hakem Zorbay Küçük ve ‘sözde’ VAR hakemi Mete Kalkavan’ı da yenmemiz gerekiyordu. Ki yendik de! Dahası gerekiyorsa, onları da yeneriz elbet, alışkınız…

Dedim ya; Trabzonlu olmak zordur, herkesle savaşmak zorunda kalırsın diye. Çok şükür Trabzonlu ve Trabzonsporluyuz. Şimdi sıradaki gelsin.