Bilindiği gibi, Sümela'da Patrik Bartholomeos'un öncülüğünde 15 Ağustos'ta yapılması planlanan Ortodoks ayini, 23 Ağustos'a ertelendi. Bu erteleme, toplumsal protestonun önemini ve sivil toplum örgütlerinin gücünü göstermektedir. Ancak bu gelişme yeterli değildir. Ortodoks Hristiyan maskesi altında yapılması planlanan Pontus faaliyeti tamamen yasaklanmalıdır.
Trabzon coğrafyasında Abdullah Öcalan’ın yakın yoldaşı Savvas Kalenderidis gibi Yunan gizli servisi EYP'nin elemanlarının Pontus idealleri uğruna çalıştığı bilinmektedir. Bu ajanların Trabzon’da Rumca bilen Karadenizli vatandaşlarla geniş bir çevre oluşturduğu, bazılarına Yunanistan ile kültürel bağları geliştirmek adı altında hediyeler verdiği ve bazılarını eğitim veya çalışma gerekçesiyle Yunanistan’a gönderdiği tespit edilmiştir. Yunan gizli servisi, Pontus dernekleri aracılığıyla ideallerine hizmet edecek bilgi, belge, fotoğraf, kıyafet ve takı malzemeleri temin ederek kültürel ve sosyal altyapı çalışmaları yapmaktadır.
Eğer yakın bir zamanda kökenleri konusunda kuşkuya düşen insanlarımız görmek istemiyorsak, Yunan gizli servisi ve ajanlarının Pontusçu faaliyetlerine karşı dikkatli olmalıyız. Bartholomeos ve ekibinin bu faaliyetlerin içinde olmadığını düşünmek, saflık gerektirir ve bu kadar saf olmak suç sayılmalıdır.
Bölge halkının bir kısmı, din kisvesine bürünmüş Pontusçu topluluğu misafir olarak görmekte ve öyle muamele etmektedir. Ancak bu topluluk misafirlik amacıyla gelmemektedir. Pontusçular, Türk milletini bu topraklardan atmayı hedeflemektedir. Bu nedenle, Pontusçu topluluğun amaçlarını iyi bilmeliyiz. Pontusçuların, topraklara aidiyet hissini kabul ettirmeye çalıştığını ve yerel hediyelerle kendilerine "bizdenmiş gibi" imajı oluşturduklarını unutmamalıyız. Bu hatayı yapmamalı ve yapanları uyarmalıyız. Aksi takdirde, Pontusçular kemençemize, horonumuza ve bazı yemeklerimize ortak olmayı ve onlara Pontus’u hatırlatacak isimler vermeyi sürdürecektir.
Sonuç olarak, 23 Ağustos’a ertelenen Sümela’daki Ortodoks ayini tamamen iptal edilmelidir. Bu iptal, atalarımızın, reelpolitiğin ve bu toprakları emanet olarak taşıdığımız gelecek nesillerimizin emridir.
Dr. Hasan Akyüz
Yeni Yüzyıl Düşünce Derneği Başkanı