Fenerbahçe’nin Rennes karşısında özellikle son yarım saatteki saha içi organizasyonunu ve oyuncuların ortaya koyduğu mücadeleyi izleyenler için bir sonraki Trabzonspor-Kızılyıldız maçı farklı açılardan hepimize oyun, aynı zamanda kadro planlamasıyla ilgili kıyas imkanı veriyor değil mi? Trabzonspor, sezon başından bu yana Avrupa maçlarıyla birlikte oyunu ve skoru kazandı mı? Oyunu kazandığı maç Monaco, skoru kazandığı maç Sivas diyebilir miyiz? Diyebiliriz.
Aslında bütün değerlendirmeler Abdullah Avcı’nın kadro planlaması üzerindeki açıklamalarının temelinde yatıyor… “Yeni bir kadro, yeni bir oyun!”
Kadronun yeniliğine itirazımız yok fakat yeni oyuna var! Çünkü halen sahada sürdürülebilir bir oyun göremedik. Sadece maçların belli bölümlerinde gösterilen, devamlılığı olmayan organizasyonlar var. Yani; oyun hafızası ve ezberi de henüz oluşturulamadı.
Trabzonspor’un hem lig hem de Avrupa macerası tam da bu iki kritik kelimenin arasında geçiyor: Oyunu kazanmak, skoru kazanmak!
Kadro mühendisliği önemli. Trabzonspor geçen sezon bunu ne kadar doğru yaptı ise bu sezon birkaçı hariç yanlış planladı. Mesela dün akşam Bardhi ve Trezeguet gerçek mevkiinde oynamadı. Yine dün akşam oyunun özellikle son bölümünde sahada beş tane 10 numara pozisyonunda oyuncu vardı. Sanırım bu durum bize söze gerek bırakmıyor.
Trabzonspor yoluna devam edecektir. Kasım’da Visca’nın dönüşü bu oyunu ne kadar değiştirecek bilmiyorum. Ama devre arası hataya yer bırakmayacak iyi bir mühendisliğe ihtiyaç var.
Son olarak, Bordo Mavililer skorları kazanabilir. Takım olabilmenin yolu, oyunu kazanmaktan geçer.