ÖLÜM DEĞİL YAŞAM İSTİYORUZ
Son zamanlarda Türkiye’de artan şiddet olaylarına dikkat çeken 18. Bölge Trabzon Eczacı Odası Başkanı Uzm. Ecz. Özlem Uğurbaş Arslan, kadınların maruz kaldığı saldırılara karşı sert bir tepki gösterdi. Başkan Arslan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Sokaklarda rahatça gezen ruh hastası psikopatlar, sinsice ve habersiz bir şekilde kadınlara saldırıyor. Masumiyetin simgesi olan, geleceğe umutla bakan kız çocuklarımız katlediliyor. Görevini yerine getirmeye çalışan liyakatlı kadınlara acımasızca saldırılıyor. Kadınların yok sayıldığı, aşağılandığı, öldürüldüğü ve değersizleştirildiği bir dünya, hiç kimseye mutluluk getirmez. Biz, erkek egemen bir toplumda var olmaya çalışan kadınlar olarak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini hatırlatmak istiyorum; ‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’ Biz Cumhuriyet kadınları, Atamızın izinde, özgürce ve onurla yürümek istiyoruz. Kadın haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğine inanıyoruz. Bırakın var olmaya devam edelim. Dünya, ancak el ele verildiğinde güzelleşir. Kadınların onuru ve gücü adına; psikolojik, fiziksel ve toplumsal saldırılara dur diyoruz. Ölüm değil yaşam istiyoruz.”
AYAR’A TAM DESTEK
MHP Ortahisar İlçe Başkanı Salih Akkoç'tan sonra 18 ilçe başkanı da MHP Trabzon İl Başkanı Ömer Ayar ve yönetim kurulu üyelerine destek mesajı verdi. MHP Trabzon İl binasında partisinin ilçe başkanları ile bir araya gelen MHP Trabzon İl Başkanı Ömer Ayar, yerel ve ülke gündemine dair istişare toplantısı gerçekleştirdi. MHP’nin ülke genelinde Trabzon olarak en hareketli, en çalışkan ve en çok sahada olan teşkilatları olmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğunu belirten Ömer Ayar, “İlçe başkanlarımız ve yönetim kurulu üyeleri canla başla çalışıyor. Bizim tek bir sevdamız var o da vatan bayrak ülkemizin bölünmez bütünlüğüdür. MHP bilge liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli ile Türkiye'nin her yerinde her köşesinde dimdik ayaktadır.” dedi.
ALABALIK AVCILIĞINA YASAK
Trabzon Tarım ve Orman İl Müdürü İsa Kaplan, doğal alabalık av yasağının başladığını duyurdu. 1 Ekim-28 Şubat tarihleri arasında sürecek olan yasağın, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu kapsamında uygulandığını belirten Kaplan, bu dönemde doğal alabalık türlerinin üreme döneminde olduğu için avlanmalarının tamamen yasaklandığını vurguladı. Müdür Kaplan konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu kapsamında hazırlanan 6/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ gereği; 1 Ekim-28 Şubat tarihleri arasında doğal alabalık türlerinin üreme dönemi olması sebebiyle ülkemizin tüm bölgelerinde doğal alabalık avcılığı tamamen yasaklanmıştır. Gökkuşağı alabalığında, doğal alabalıklar için belirtilen tarih aralığında yasak geçerlidir.” dedi. İl Müdürü İsa Kaplan; Çaykara ilçesinde (Pirömer Gölü, Balıklı Göl, Uzungöl, Balastal Deresi ve kolları, Sağdere, Demirkapı, Arpaözü, Multat ve Baca Dereleri), Of ilçesinde (Solaklı Deresi ve kolları), Köprübaşı ilçesinde (Manahoz Deresi ve kolları), Şalpazarı ilçesinde (Adambilmez Deresi ve kolları) ve Tonya ilçesinde (Derindere Deresi) belirtilen alanlarda su ürünleri avcılığının tamamen yasak olduğuna dikkat çekti. Su Ürünleri Kontrol ekipleri tarafından denetimlerin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Kaplan, av yasağı döneminde doğal alabalık avcılığı yapılması ve su ürünleri satış yerlerinde ticarete konu edilmesinin 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu çerçevesinde idari yaptırım gerektirdiğini belirterek mevzuat hükümlerine aykırılıktan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
ARTIK DUR DENİLMELİ
Trabzon’da son dönemlerde gözlemlediğimiz bir durum var. Özellikle birilerini karalamak, kurumları karalamak alışkanlık haline geldi. Parayı alan kurum, karşı tarafı çok kolay şekilde gerçekliği olmayan haberlerle karalayabiliyor. Amaç çamur at, izi kalsın. Artık bu mantıktan çıkılmalı. İzliyoruz ve görüyoruz, çok üzücü. Sosyal medyada etkileşim almak, bir tık daha fazla okunmak ve kazanmak için kimsenin kimseyi temeli olmayan şeylerle eleştirmesi doğru değil. Hizmet yoksa eleştir, eksik varsa eleştir ama karalamak ya da iftira atmak doğru değil. Özellikle sosyal medyada bu durumla çok karşılaşır olduk. Haberciliği etkileşime kurban verdiğimiz bir noktadayız ne yazık ki. Bu da meslekle alakası olmayan, mesleğe sadece para olarak bakan kişilerin eseri. Kişi diyoruz zira bunlar gazetecilikle alakası olmayan kesim. Çünkü gazeteciliği bilseler, gazetecilik yapmanın bu olmadığını da bilirler. Doğru olmayan şeyleri para uğruna yazanlara, mesleğin etik değerlerini hiç edenlere artık bir dur denilmeli.
