Anayasa teklifi görüşmelerinde yaşananları milyonlar büyük bir şaşkınlıkla izledi diyemeyeceğim..
Çünkü artık millet olarak her türlü gerginliğe alıştık.
Vekillerimiz sağ-olsun bize kavgasız bir oturum izletmediler!
Isıranlar-tekme atanlar-boğaza dalanlar-yumruklaşanlar! Ve son olarak da kadın vekillerin arbedesi!
Aylin Nazlıkaya’nın kendini kürsüye kelepçelemesi ile başlayan eylem sonrası saç-saça baş-başa yaşanan kavga “Bunu da gördük” dedirtti!
Yazık çok yazık!
Kadınların mecliste olmasını en hararetli olarak savunan biri olarak doğrusu çok üzüldüm!
Ne Aylin Nazlıkaya’nın eylemine ne de kadın vekillerin kavgasına bir anlam veremedim.
Toplum olarak neden bu kadar geriliyoruz,neden bu kadar öfke doluyuz anlam veremiyorum.
***
SAĞLIKSIZ BİR  HAYAT!

Günlük yaşamın getirdiği stres ve yoğunluk yüzünden sağlığımızı iyiden-iyiye kaybetmiş durumdayız.
Sağlık istatistiklerine baktığımızda acı bir tablo var ortada: Her yıl 175 bin kişiye kanser teşhisi konuyor.
125 bin kişi kalp krizinden hayatını kaybediyor. 7 milyon kişi şeker hastası.
3.2 milyon KOAH hastası var. 20 milyon yetişkinin  yüksek tansiyonu var.. Toplumun yüzde 33.7’si yani her 3 kişiden biri obez..
Türkiye’nin sağlık haritası HASTA dolu anlayacağınız..
Peki bu duruma nasıl geldik?
Ben bir sağlık uzmanı,doktor  yada yaşam koçu değilim..
O yüzden bilimsel bir açıklama yapamam.
Fakat şunu söyleyebilirim ki.. Hastalıkların artmasındaki en büyük etken kendimizle olan kavgamız ve küskünlüğümüz.
Bedenimizle barışık değiliz ötesi düşmanız..
Hastalıklardan kurtulmanın yolu bence kendimizle barışmakla olacak

***
ÇOCUKLARI RAHAT BIRAKIN!

18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen için yarı-yıl tatili başladı.
6 Şubat’a kadar sürecek tatil sürecine veliler olarak katkı koyalım..
Her şeyden önce çocukları rahat bırakın..
İstedikleri gibi bir tatil yaşasınlar.. Uyusunlar,televizyon izlesinler,parklara gitsinler,oyun oynasınlar..
Derslerle boğmayın!
Zayıflarını,yanlışlarını,eksiklerini  yüzlerine vurmayın..
Kitap okumaya teşvik edin,hatta birlikte okumayı deneyin..