Börekci, denetimsiz, kontrolsüz internet kullanımı çocuk ve ergenleri uzak sanılan tehlikelere yakınlaştırdığını kaydederek, “Günümüz çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimlerinin büyük kısmı maalesef internet ortamında gerçekleşiyor. Özellikle sosyal ağların, insanların sosyal temaslarını sürdürme, bir topluluğa/gruba/görüşe ait hissetme, anlaşılma, önemsenme, değer görme ihtiyaçlarını karşılama çabası, aslında vaktinin büyük bir kısmını aldıklarını, özellikle çocukları, yakın çevrelerinden uzak, uzak kişilere ‘yakın’ hissetmeye sevk etmektedir. Dijital ortamlarda kurulan bu uzak-yakın sosyal etkileşimler çocukları sosyal, duygusal, ruhsal gelişimleri için ihtiyaç duydukları ebeveyn, akran, çevre etkileşimlerinden uzaklaştırmaktadır. Özellikle kimlik arayışının, dahil hissetme, kabul görme ve onaylanma arayışlarının hakim olduğu, tehlike ve riski öngörmenin zayıf olduğu ergenlik döneminde internet tehlikeli görüş ve grupların çocuklara ulaşmasını kolaylaştırabilmektedir” dedi.