Trabzon Büyükşehir statüsüne geçtikten sonra Genel Sekreterliğe atanan Davut Çakır'ın bu göreve gelmesi, bu şehir için büyük bir sürpriz olmuştu..
Çünkü genelde bilinmeyen adamdı..
Nasıl, nereden gelmişti soruları hep gündeme oturmuştu..
Ama benim için hiç de sürpriz değildi!.
Çünkü bu şehirde doğmuş büyümüş, ilk öğrenimini bu şehirde tamamlamış, ünlü Trabzon Lisesi’nde yatılı okuyarak ortaöğrenimini ikmal etmiş, KTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olmuş.
Yani bu şehrin her noktasının havasını solumuş Trabzon sevdalısı bir isimdi..
O'nu Trabzon Lisesi’nde yatılı okurken genç yaşlarında Yavuz Selim Sahası’nda amatör maçları izlerken görmek çok mümkündü!.. Gazeteci arkadaşlarımız, eski amatör futbolcular Osman Diyadin, Yusuf Turgut, Turgay Beşyıldız gibi isimleri bile oralardan tanır.
Yani bu şehrin derinliğinde vardır.
Sonra ver elini gurbet eller diyerek Pendik Belediyesi Başkanı hemşehrimiz Erol Kaya'nın yanında işe başlar. Çok kısa zamanda kendini kabullendirir. Önce imar müdürlüğü sonra Pendik Belediyesi kültür müdürü olur.
Pendik'te, Maltepe’de büyük projelere imza atar..
Bugün iktidarın önemli isimlerinden biri olan başbakan yardımcısı Düzköylü hemşehrimiz Yalçın Akdoğan ile o günlerde abi kardeş gibi son derece iyi bir dostluk kurar.
Bu arada başkan yardımcılığına atanan Davut Çakır, yerel seçimlerde aday olmayan Erol Kaya'nın yerine bir de Pendik Belediye Başkanlığı’na aday olur. Genel Merkez başka bir adayla yola devam kararı alınca Çakır Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın danışmanlığına atanır.
Ancak geliştirdiği müthiş projelerle Başkan Topbaş kendisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı’na atar.
Çünkü böylesine zeki, müthiş bir proje adamından yararlanmak ister.
Belediyenin imar komisyonu başkanı bugünkü TOKİ Başkanı hemşehrimiz Ergun Turan’la başta üçüncü havalimanı ve üçüncü boğaz köprüsü projelerini hazırlayıp sunan ekibin başında yer alır.
Başarı çıtası hep yükselir..
O günlerde Ergun Turan’ın TOKİ başkanlığına, Davut Çakır'ın başkan yardımcılığına atanması an meselesidir. Kendisini arayan Başbakan Yardımcısı Akdoğan 'Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan sizi yeni kurulan Trabzon Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği’ne atanmanızı uygun gördü' der.
Çakır, 'Memleketimin bana ihtiyacı var ise, temizlik işleri müdürlüğüne giderim' der ve gelip başlar.
Kendisini ziyarete gidince ilk sözüm 'Sizin burada ne işiniz var? Burada istediklerinizi yapamazsınız' dedim.
Şaşırır!
Sonuç;
Aradan 9 ay geçer Davut Çakır 'Tam zamanı' diyerek bu görevinden istifa edip, milletvekili aday adayı olur.
Ve yapılan temayülde ilk beşe girmesi bana hiç sürpriz gelmedi.
Müthiş zekası, dur durak bilmeyen projeci kimliği, yüreğinde taşıdığı heyecan ve kısa zamanda şehrin her katmanında insanlarla kurduğu ikili diyalog gerçekten övgüye değerdi.
1 yılı dahi dolmadığı Genel Sekreterlik görevi boyunca Trabzon'u sesiz ve sakin şekilde karış karış gezen, şehrin insanını, gazetecilerini, iş adamlarını, muhtarları tek tek gezip dinleyen kendini anlatan, sorunlar karşısında not tutan bir Davut Çakır gerçeği yaşanır.
Sadece projelerde değil halkla ilişkilerde de uzman bir adam!..
Kısa zamanda bu şehre ancak böyle insan kendini tanıtabilirdi.
Milletvekili aday adaylığı en çok mahalle muhtarlarını sevindirmiş olacak ki Trabzon Muhtarlar Federasyonu Başkanı Bekir Aktürk ile sohbet ederken 'Bu şehrin Çakır’a ihtiyacı var, Çakır'ın bu şehre ihtiyacı yok. Önemli olan onu Trabzon dan milletvekili seçip TBMM’ye yollamaktır. Ankara’da önümüzü tıkayan hantal bürokrasinin kapısını açmak için anahtarı Çakır'dadır, bunu yaz Hakkı Bey' şeklindeki sözleri çok anlamlıdır..
Aktürk haklı.
Ben de aynı görüşteyim..
Çünkü ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz!