Zamanımızdan önce dünyada zulmü ile tanınmış ve etrafındaki insanlara, devletlere zulüm saçmış insanlar ve devletler tarih boyu hep var olmuştur. Bunların menkıbeleri ve yaptıkları tüm tarih kitaplarında geçmiştir. Zamanımızın zalim devleti de bugün için ABD ve zamanımızın firavunları da ABD’nin başkanları ve Dünya kapitalinin hareketlerini kontrol edebilen ABD’nin malum zengin aileleri.
Fazla ayrıntıya girmeden bundan tam altmış yıl önce rahmetli babamın bir vesile ile bana evde anlattığı hikâyeyi size nakledeyim de konuyu daha da pekiştirelim. Neden, niye veya hangi olay üzerine gerekti de anlattı hatırlamıyorum. Ama hikâye şu.
Rivayet ederler ki Hz. Musa ile Hızır yine bir yerde buluşur, malum başka hikâyeler de var ama burada da Hz. Musa Hızır’a der ki “Ya Hızır bana şu gizli bilgilerden biraz naklet.” Hızır Aleyhisselam da ona der ki “Buradan yollan, yaban illeri bir müddet gez, gördüğün sana acaip gelen olayları gel burada bana anlat.” Hz. Musa yola koyulur, az gider uz gider bir gün bakar ki bir ağacın üzerine kuşlar konar cıvıl cıvıl öter, aşağı inerler, aşağıda at pisliklerini gagalayıp tekrar dallara sıçrar ötüşürler. Acayibine gider, yola devam eder. Bir yerde yorulur istirahat edeyim der bir gölgeye oturur. Derken yakında bir köpek yatmış uzanmış. Karnından belli ki hamile. Fakat acayip olan köpeğin karnından yavruların havlamaları, ciyaklamaları dışarıdan duyulur. Buradan da kalkar bir dağ aşar, bir ova geçer, bir yar’ın altında bir de ne görsün o dağların tüm suyu dereleri akar bir canavarın ağzına dolar ama canavar bir türlü suya kanmaz. Hz.Musa döner gelir Hızır’ı bulur.
Başlar anlatmaya. Hızır da bu olayları yorumlar. Köpeğin karnında yavruların havlamalarına “Birgün gelecek büyükler susacak küçükler onlardan öne geçip konuşacak büyüklerine ‘Sen sus beni dinle’ diyecekler. Şimdi öyle mi değil mi?” Sonra ağaçtan inip at terslerini gagalayan kuşları anlatır. Hızır der ki “Bir zaman gelir din adamları millete vaaz eder, fakat arkadan her fışkıyı kendileri yer.”
Sadece bizimkiler değil tabii hemen hocalara dalmayın.
Hepsi de öyle değil mi? (Müstesnalar hariç tabii). Gelelim canavarın suları yutması meselesine. Hz. Hızır der ki: “Ahir zamanda bir devlet türeyecek tüm Dünya’nın devletlerinin gelirleri üzerine çökecek yine de doymayacak.” Rahmetli babam devam etti: “Oğlum işte o devlet te bugün Amerika’dır, tüm Dünya’yı yiyor yine de doymuyor.” Ya, bir de bugünü görebilse idi rahmetli kim bilir ne derdi.
Zalim herifler, altta Venezuela petrolün üzerinde yatıyor, bırakmaz ki adamlar petrolünü satsın fakir fukara nefes alsın açlıktan nefesleri kokar bir de insanları bölmüş kavga ettirir.
Gelin Ortadoğu’ya Irak, Suriye ortada sebep malum. İşte İran’ı da ne etti etti karıştırdı, Afganistan ellerinizden öper, Çin’de Şanghay’ın durumu ortada vs.
Sırayı Türkiye’ye getirdi, Allah’tan 15 Temmuz’da başarılı olamadı ama ha bire bizi karıştırmaya çalışır akşama sabaha bize de bir “Guaido” musallat ederse şaşmayın.
Ey millet akıllı olun, birbirinize tahammül edin yoksa sizin de suyunuzu içecek yine de doymayacak biline. Vaka zulüm arş-ı âlâyı aşınca bir büyük el devreye girer ama…
Hayırlısı diyelim bakalım.