Böyle canımızı yakan maçların sonunda sözcükleri satırlara dökmek inanın çok zor geliyor. 2-0 öne geçmişsin, milyonlarca Trabzonspor taraftarlarını sokağa sevinçten dökeceksin. Üstelik Beşiktaş karşısında alınacak galibiyetle üst üste 4. zaferini elde edeceksin, 3. sıraya yerleşerek zirveye bir adım daha yaklaşacaksın. 3 büyüklerin tel tel döküldüğü bu sezonda şampiyonluk hesapları yapacaksın. Bizde yarın (bugün)
güzel bir zafer sayfasıyla okuyucumuzla buluşacaktık.Her şey 1 dakika içinde yerle bir olacak, hayaller buharlaşıp uçacak. İnsanın zoruna işte bu gidiyor.
Aslında Beşiktaş deplasmanında alınan 1 puan kötü değil, ama 2-0 öne geçtiğin maçı elinden kaçırmayacaksınız.Maça aslında Bordo-Mavililer iyi başladı. Karadeniz ekibi önde baskı kurarak Beşiktaş’ı kendi yarı sahasına hapsederek çıkarmadı. Orta alanda başta Sosa olmak üzere Abdülkadir ve Onazi’nin etkili oyunu Bordo-Mavililer’in bu bölgeyi kontrol altına almasını sağladı.
Hele Nwakaeme’nin topu boş kale yerine direğe nişanlaması maçın kırılma anlarından sadece bir tanesiydi. Yine Nijeryalı oyuncunun Karius ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu kaleye vurmayı tercih
etme yerine pas vermesi, Trabzonspor adına talihsiz bir andı. Neyse ki ortalarda ilk yarıda fazla gözükmeyen Rodallega, Sosa’nın harika pasını şık bir golle sonuçlandırarak Trabzonspor’u 1-0 öne geçirdi.
İlk yarıda önemli fırsatlardan yararlanamayan ve ağır kalışı nedeniyle herkesin eleştirdiği Nwakaeme, hepimizi şaşırtıcısına attığı gol sonrası üç puan cepte desek de,Trabzonspor’un gereksiz yere geriye yaslanıp
skoru koruma güdüsü içinde hareket etmesinin bedeli elbette olacaktı. Nitekim de öyle oldu. Şenol Güneş’in akıllıca hamlelerinin sonucunda Caner ve Gökhan ikilisi Beşiktaş’ı ipten aldı desek yeridir. Aslında
Trabzonspor için en büyük yıkım Sosa’nın sakatlanıp oyundan çıkması oldu. Ev sahibi ekibin baskı kurduğu anlarda topu ayağında tutup Trabzonspor’a nefes aldıracak nitelikte Sosa’dan başka bir
oyuncu ne yazık ki Bordo-Mavili ekipte yoktu. Yusuf Yazıcı zaten ortalıklarda gözükmüyordu, Abdülkadir ise ilk yarıda harcadığı enerjiyi ikinci yarı öncesi tüketmişti.Onazi’nin de yorulması Beşiktaş’ın ekmeğine
yağ sürdü. Neyse ki ‘Oh be Dünya VARmış’ diyeceğimiz bir sistem devreye girerek ev sahibi ekibin beraberlik golünü iptal etmesine, Beşiktaş’ın modunun düşmesine, Trabzonspor’un ise nefes almasına vesile
oldu. Bordo-Mavililer’in Beşiktaş’ın fişini çekeceği an ise 90+5’te yaşandı.Beşiktaş savunmasını bu dakikada 3’e 1 yakalayan Trabzonspor’da Batuhan’ın topu Hugo Rodallega ile buluşturamaması
Bordo-Mavili takım için büyük bir talihsizlikti. Maç orada bitebilirdi. Mustafa Pektemek’in golünde ise savunmanın uyumasının bir ürünü olduğunu da söylemek mümkün.
Hakem Halil Umut Meler ise özellikle Adriano’nun Amiri’nin ayağını kırarcasına basmasında oyuncuyu atamaması da üzerinde tartışılacak bir konuydu. Burada VAR hakemleri de uyudu, kendisi de. Bunun
yanı sıra Beşiktaş lehine verdiği faul kararları da çıldırtacak boyuttaydı. Kısacası vasat bir yönetim gösterdi. Başta söylediğim gibi bu sonucu kabullenemiyorum.Ne yalan söyleyeyim arkadaş zoruma
gidiyor. Oysa güne Trabzonspor taraftarları ne güzel uyanacaktı. Yine de sağlık olsun demekten kendimizi alamıyorum.