Merve Altuncu - Sonnokta
Trabzon'da faaliyet gösteren ve en eski amatör tiyatro gruplarından biri olan Tiyatro Zinos ekibi gazetemizi ziyaret etti. Oynadığı oyunlarla tüm tiyatro severlerin beğenisini kazanan Tiyatro Zinos’un kurucularından İbrahim Kavzoğlu, son oyunları ‘İllaki’ ve ‘Tuvaldeki Kadınlar’ı dönüşümlü oynadıklarını belirterek Trabzon’da kültür ve sanata daha iyi katkı sağlamak adına kurum ve kuruluşlardan destek beklediklerini ifade etti. Kavzoğlu şöyle konuştu: “13 yıldır faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu yıl 2 oyunumuz var; ‘Tuvaldeki Kadınlar’ ve ‘İllaki’. İllaki oyunu komedi bir oyun. Tuvaldeki Kadınlar daha çok sanatsal içerikli bir oyun. Seyirciden memnunuz. İyi gidiyoruz. Arkadaşlarımız da özverili ve güzel çalışıyorlar, iyi oynuyorlar. Trabzon’da kültür ve sanata katkı yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Seyirci memnun. Aldığımız eleştiriler de oluyor, tabi onlara da dikkat ediyoruz. İyi bir iş yapmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. Tiyatro olarak oyun seçerken ve sahnelerken iki hususu baz alıyoruz. Biri Trabzon’da insanların neye ihtiyacı olduğu. Ki bu pandemi döneminden sonra insanlar eğlenmeye, gülmeye ihtiyaç duyuyorlar. Bizler de buradan hareket ederek 2 yıldır komedi oyunlarını ön plana çıkardık; ‘İllaki’ oyunu ve geçen sene ‘Kattık Karıştırdık’ oyunuyla. Ama bunun yanında toplumsal sorunlara yani ülkenin sorunlarına parmak basan oyunlar yapmak lazım. O kapsamda da ‘Tuvaldeki Kadınlar’ı yaptık. Dönüşümlü olarak oyunlarımızı sahneliyoruz.”
BİZE ÇOK KATKI SAĞLIYOR
“Pandemi nedeniyle masraflar artınca daha temkinli davranıyoruz. Biz aslında çok turne yapan bir tiyatroyduk. Ama masraflar artınca biraz daha geri planda duruyoruz. Bu yıl Maçka ve Çarşıbaşı’na gittik. Nisan ayında Giresun’un Görele ilçesine gideceğiz. Turne çok pahalı ve masraflı bir iş. Önümüzdeki sene Aralık ayında büyük bir ihtimalle bir İzmir turnemiz olacak. Ortahisar Belediyesi bize çok katkı sağlıyor. Sanatın yanında olmak isteyen herkes başımızın üzerindedir. İnşallah daha çok destek gelir. Oyun yaparken imkanlara bakıyorsunuz. Çok fazla dekor ve kostüm olan oyunlar yapamıyoruz. Çünkü pahalı. Onun masrafını ve oyunculara verilen desteği düşünerek maddi olarak prodüksiyon anlamında bizi zorlamayacak oyunları tercih ediyoruz. Ama bize yardım eden kurum ve kuruluşlar olursa biraz rahatlarız.”
EKONOMİK SORUNLAR YAŞIYORUZ
“Tiyatrolar Birliği üyesiyiz. Trabzon Tiyatrolar Birliği bu anlamda da çalışmalar yapıyor. Mart ayında başlayacak bir festivalimiz var. Orada yer alacağız. Festivalin organizasyonunda da ekonomik sorunlar yaşıyoruz. Finansman arıyoruz, çok zor. Sadece Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç sağ olsun bize her anlamda destek oluyor. Büyükşehir Belediyesi’ne haksızlık etmeyelim. Onlar da bizim yanımızda; prova yapmak ve oyun oynamak için salon veriyorlar, oyunlarımızı alıyorlar. Ortahisarla daha çok iletişim halinde olduğumuz için öne çıkıyor ama Büyükşehir Belediyesi’nden de bu anlamda razıyız.”
BİZİ RAHATSIZ EDİYOR
“Zor şartlarda sanat yapıyoruz. Maddi anlamda bir beklentimiz yok. İnsanların ilgisi, alkışı bizi doyuran. Ticari anlamda bir tiyatro değiliz. Bilet fiyatlarımızı çok düşük tutuyoruz. Maddi kaygı gütmüyoruz ama emeğimizin hafife alınması bizi rahatsız ediyor.”
TOPLUMSAL YARAYA PARMAK BASIYORUZ
“Tuvaldeki Kadınlar biraz daha sanatsal olduğu için seyirci diğer oyun kadar ona itibar etmiyor. Tabi ki insanların gülmeye, eğlenmeye ihtiyacı var ama sanat sadece gülmek eğlenmek değildir. İnsanların kafalarında bir şeyler oluşturmak lazım. Tuvaldeki Kadınlar oyununda 3 tane mücadele eden, hayattan beklediğini bulamamış kadın var. Onların hayatını anlatarak toplumsal yaraya parmak basıyoruz. Onu da izlesinler. Orada hem sanat, hem emek, hem de kadınlarımızın günlük hayatta karşılaştıkları sıkıntılar var.” 18.16
HER İŞİ YAPIYORUZ
Selahattin Çakır: “Ben daha önce Büyükşehir Belediyesinde, Büyükşehir Belediye Tiyatrosu kurulmadan önce orada gönüllü tiyatro çalışmaları yapıyordum. İbrahim hocayla o zaman tanıştım. İbrahim hoca ve Nuray arkadaşımızla beraber Tiyatro Zinos’ta tiyatro yapmaya çalışıyoruz. Yeri geliyor oyunumuzu beraber yazıyoruz, yeri geliyor oyuncu seçmelerini beraber yapıyoruz. Biz sahne önünde ve arkasında her işi yapıyoruz. Gençler ekibimize katılmak istiyor. İbrahim hoca önce mutfaktan başlatıyor. Yani önce ışık, ses ve teknik işlerden işe başlıyorlar. Kısaca biz bir oyunu çıkartırken daha önce hiç eğitim almamış bu işe hevesli olan arkadaşlara konservatuarda verilen bir eğitim kadar olmaz ama ona yakın bir sıkıştırılmış bir eğitimi 1,5-2 ayda veriyoruz, hem de beraber bir oyun yapmaya çalışıyoruz.”
KISITLI İMKANLAR
“Tiyatro Zinos’ta İbrahim hocamızla ve Nuray arkadaşımızla ‘İllaki’ adlı oyunumuzu beraber yazdık. Trabzon’da sanat yapıp insanlara bir şeyleri ulaştırmanın hesabı içerisindeyiz. Kısıtlı imkanlarla çalışıyoruz. Arkadaşlarımızın çoğu çalışıyor. Akşama kadar mesai yaptıktan sonra 1-2 saat kısıtlı imkanlarla prova yapıp oyun çıkarmak gerekiyor. Devlet Tiyatrosu’nda bir oyun; eğer dram, müzikal yada dönem oyunu değilse yaklaşık 40 günde çıkar. O da günde 8 saat çalışarak çıkarılır. Ve bu insanlar bu işin eğitimini almış profesyonel insanlar. Biz ise sadece hevesli olan bir insanla sadece 1-1,5 ayda oyun çıkarıyoruz. Bu basit bir şey değil. Emeğin karşılığını bulabilmesi tek arzumuzdur. Pandemi öncesi en küçük bir tiyatro grubu bile oyun yaparken en azından 3-5 tane sponsor bulabiliyordu. Bu dönemde, kısıtlı imkanlarla bu sanatı yapmak bayağı zor. İstanbul’dan bilindik bir sanatçının veya bilindik bir gurubun oyunu getirildiğinde dünyanın parası veriliyor. Bizim oyunun şuan ki bileti çok sembolik bir rakam. Ülke olarak sanata ne kadar değer verirsek ve çocuklarımızı anasınıfından, ilkokuldan başlayarak sanatla büyütürsek yarın o toplumun ilerlememesi mümkün değil.”
DAHA GÜZEL ŞEYLER YAPILABİLİR
Nuray Taflan: “2010 yılında İbrahim hocamla tanıştım. Çok güzel bir iş yapıyoruz. Bizim ‘İllaki’ adlı oyunumuz komedi oyunu. İnsanları güldürmeyi seviyorum. Zaten sürekli problemlerle mücadele ediyoruz. 1 saatte insanlar güzel bir vakit geçirsin istiyorum. İnsanlar gelsinler. Derdimiz, oyunumuzu çok insana ulaştıramamak. Sponsor bulamıyoruz. Daha çok insana ulaşırsak Trabzon’da çok daha güzel şeyler yapılabilir.”
YETERLİ SEYİRCİYE ULAŞAMIYORUZ
Derya Seyhan: “Tuvaldeki Kadınlar isimli oyunda Münire karakterini oynuyorum. ‘Sanat, sanat için midir, toplum için midir?’ sorusuna benim cevabım sanat toplum içindir. Çünkü sanatta eğer toplumun herhangi bir noktasına parmak basmazsanız bu gerçekliği yansıtmamaya başlar. Yani siz bende kendinizden ya da toplumun herhangi bir kesiminden bir parça bulamazsanız bu size gerçek gelmez. Tiyatroda seyirci oyunun iyi mi kötü mü olduğunu şuan göre belirler: ‘Ben bir oyun mu izledim yoksa hayat hikayesi mi izledim, onun içerisine girebildim mi, giremedim mi?’ O büyüye biz eğer seyirciyi kaptırabiliyorsak o zaman bir şeyler yapabiliyoruz demektir ki bence bu topluma dokunmakla olabilen bir şeydir. Benim de tek derdim yeterli seyirciye ulaşamıyor oluşumuz. Kadınlara yönelik bir oyun olması da benim için çok önemli. Çünkü oyundaki tüm karakterlerden kendimde ayrı ayrı parçalar buluyorum ve ben bunu sadece oynarken buluyorum. Dışardan bir izleyici olarak gözlemlemek, gelen insanların o parçaları alabiliyor olması benim için çok değerli.”
HAYATLARI DAHA ANLAMLI HALE GELİR
Mustafa Kaya: “1 seneyi aşkın Tiyatro Zinos’ta devam ediyoruz. Tiyatroda farklı farklı görevler alıyorum. Gönüllü olarak görev alıyorum. Sanat insanın kendi iç dünyasına yolculukta olsun, hayatı sorgulamada olsun ve olumlu yönde değişimde olsun çok büyük bir payı olan bir alan. İnsanların daha fazla sanatı hayatlarına katmasını rica ediyorum. Resim olur, müzik olur birçok sanat dalını insanlar hayatlarına katarsa eminim ki hayatları daha güzel ve anlamlı bir hale gelecek.”
SANAT İNSANI İYİLEŞTİRİR
Şeyma Fatma Öztürk: “Ben Tuvaldeki Kadınlar oyununda Gülsüm karakterini canlandırıyorum. Pencerelerden birbirlerine bakan kadınların birbirlerine imrenerek baktıkları bir oyun aslında. Kendi içlerindeki sorunları kendi evlerinde, kendi olabildikleri şekilde anlattıkları bir oyun. Oyunda yoruma açık yerler bırakıyoruz. Düşündürücü bir oyun. Tiyatro Zinos’ta olmaktan mutluyum. Derya arkadaşımıza katılıyorum, sanat toplum içindir. Aslında sanat insanı iyileştirir. Kültürel bir aktivitede bulunmak insanın ruhunu dinlendirir. Ama insanların geçim derdi, ailevi sıkıntıları bunun önüne geçiyor. Öncelik vermek gerekir diye düşünüyorum.”
Tiyatro Zinos ekibi gazetemizin Haber Müdürü Merve Altuncu'ya konuştu.
