Sıcak yaz gününde, Karadeniz'in hırçın dalgaları bile sanki daha bir ağır vuruyordu kıyıya. Doğanın bile hissettiği bir acı vardı o gün; çünkü Eren Bülbül henüz 15 yaşındaydı ve hayatının baharında, çocukluğunun en güzel yıllarında, vatan için canını verdi. Eren, bu ülkenin toprağına kök salmış bir çınar olamadan, o toprakla buluştu. Yanında ise, onu korumak için canını ortaya koyan bir kahraman, Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik vardı. Ferhat Gedik, Toroslar’ın sert esen rüzgarlarında yoğrulmuş, vatan sevdasıyla büyümüş bir yiğitti.
O gün, Zigana Dağları’nda kanla yazılan bir kardeşlik destanı doğdu. Eren’in masumiyetiyle, Ferhat’ın fedakarlığı birleşti ve bu iki yürek, vatan toprağına aynı anda karıştı. Şehadetlerinin üzerinden yedi yıl geçti, ama o günün anısı yüreklerimizde taptaze. Her yıl, o kahraman evlatların ardından gözyaşı döküyoruz, ama aynı zamanda onlarla gurur duyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu topraklar onların kanlarıyla kutsandı.
O gün, sadece bir kahramanlık öyküsü değil, aynı zamanda bir kardeşlik hikayesi de yazıldı. Toroslar’dan gelen bir evlat, Karadeniz’in bağrında yetişmiş bir çocukla kan kardeşi oldu. Bu kardeşlik, bu vatanın bağrında, dağlar kadar yüksek, denizler kadar derin bir iz bıraktı. Eren’in o masum bakışları, Ferhat’ın cesur yüreğiyle birleşti ve bu milletin ruhuna işlendi.
Eren’in şehit düştüğü yerde, Ferhat’ın ona siper olan bedeniyle yazıldı bu destan. Ve o günden bu yana, her adımımızda onların hatırasını taşırız. Her sabah güneşin doğuşunda, Karadeniz’in dalgalarının kıyıya vurmasında, Toroslar’ın rüzgarının esişinde onların nefesini hissederiz. Şehadetlerinin yedinci yılında, onları büyük bir minnet ve saygıyla anıyoruz.
Trabzon’da, Malatya’da, Hatay’da ve Kahramanmaraş’ta düzenlenen anma törenlerinde, Eren ve Ferhat için dualar edildi, gözyaşları döküldü. Trabzon’un şehitliklerinde yankılanan dualar, Toroslar’ın zirvelerinde yankı buldu. Bu milletin evlatları, onların hatırasını asla unutmayacak, unutturmayacak.
Ferhat Gedik, sadece bir asker değildi; o, bu milletin onuru, sevdiklerinin gurur kaynağıydı. Bir evlat, bir baba, bir eşti. Onun vatan sevgisi, her birimize ilham vermeye devam ediyor. “Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.” sözleri, onun için yazılmış gibiydi. Vatanı için canını veren bu kahraman, sonsuza dek yüreğimizde yaşayacak.