Aslında çok uzun yıllar hiç dikkate alınmadan o parçalanmış halinde Yenicuma’da mahalle sakinlerinin dışında kimsenin ilgisini çekmeden tarihin yıkıntı bir tanığı olarak duruyordu.
Neler yaşamadı ki Cephanelik...
Bir ismi de İrene Kulesi'dir cephaneliğin.
Fatih Kulesi olarak da geçer kayıtlarda.
Trabzon'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'i tanıyoruz biliyoruz da,
kimdir bu İrene?
İsminden de anlaşıldığı gibi bir kadın.
Ama öyle ahaliden bir kadın değil.
Asilzade sınıfına ait bir kadın.
Asilzadeden de öte o bir İmparatoriçe...
Onun adına yapılmış bir nevi toplantı, gösteri, balo salonu gibi bir yer Cephanelik.
Dönemin Trabzon aristokrasisi burada tozlanırmış.
1340/1341 yılları arasında Trabzon İmparatorluğu'nu yönetmiş İmparatoriçe. İrene o günün kaos ortamında yönetimi ele geçirme başarısını gösterebilmiş. İrene imparatorluğun iç çekişme kamplaşma dönemine rastlayan 1340 yılında tahta oturmuş fakat onun da yönetimi çok uzun sürmeden 1341’de sona ermiştir.
İrene'nin kale surları dışında Boztepe'nin batıya bakan sırtlarının altında bugünkü Yenicuma Mahallesi’nde yaptırdığı bu orijinal bina günümüze kadar gelebilmiştir.
İrene İstanbul'dan kaçarak Trabzon’a gelip burada imparatorluk ilan eden Komnenler sülalesinden değildi.
Bizans İmparatoru III. Andronikos’un gayrı meşru kızı olduğunu yazar tarih kitapları.
1335 yıllarında, Trabzon İmparatoru Basileios’tur.
Kral, Trabzon'da çok da güvende değildir. Bizans İmparatoru III. Andronikos ile müttefik olabilmek için İrene ile bir evlilik yapar. İmparatorluklar arası evlilikler o günün diplomatik geleneğinde müttefiklik için çok önemli idi.
Ancak bu evliliğe rağmen kısa bir süre sonra ilişkiler bozuldu. Basileios, rahat durmadı. Bu arada yine İrine isminde bir metres tuttu.
Bu ilişkiden dört gayrı meşru çocuk babası oldu. Daha sonra Basileios ile İrini boşandı. Boşanmalarına rağmen, İrene Trabzon’da ipleri elinde tutarak etkili durumunu korumuş. Basileios, 6 Nisan 1340 tarihinde zehirlenme sonucu ölür. Kim zehirlemiştir kralı? En yakınındaki, İmparatoriçe olmak isteyen ve aldatılan İrene mi? Trabzon'da hem saray çevresinde hem de ahalideki genel kanaat, İmparatoru eski karısı İrene'nin zehirlediği yolundaydı.
İrene bir şekilde tacı ele geçirmiştir. Ancak, Komnenos Hanedanı üyesi olmaması, büyük bir sorundu. Bu arada ölen kocasının metresi ve çocuklarını Trabzon’dan uzaklaştırmak için İstanbul’a babasının gözetimine yollamıştır.
CEPHÂNELİK İRENE'YE YAR OLMADI
Bununla da kalmayan İrene babasından kendisine yardımcı olabilecek Bizans soylularından bir koca bulmasını ister.
Yeni koca bulunamadan, İstanbul'dan Trabzon limanına gelen gemileri gözleyerek merakla bekleyen İrene, 15 Haziran 1341 yılında babasının ölüm haberini alır.
Bu habere üzülse de İmparatoriçe olarak, daha önce de aşık olduğu Ordu komutanı ile evlenir.
Bu arada Trabzon'da İmparatorluk iç kavgaları başlar. Yönetimdeki gruplar birbirleri ile kıyasıya mücadele ediyordu.
Bu kargaşayı yaşayan Trabzon'a Türkmenler de saldırıp İmparatorluğa büyük kayıplar verdirmeye başladılar.
Durumunu güçlendirmek, düşmanlarıyla savaşmak ve hükûmet işlerine yardım etmesi için babasından Bizans soyluları arasından bir koca belirleyip yollamasını istemişti. Ancak III. Andronikos bu isteği yerine getiremeden 15 Haziran 1341 tarihinde ölmüştü ya... Bu ölüm İrene'yi çok etkilemedi çünkü kısa bir süre önce kendisinin Ordu komutanına âşık olmuştu.
Ona karşı duyguları sarayı hiziplere böldü.
Tam bir kargaşa içinde sürüp giden günlerin sonu Asillerin kararıyla II. Aleksios'un kızı olan Anna Ana Kutlu’nun İmparatoriçe ilan edilmesi ile son buldu.
İrene direnmesine rağmen Trabzon’dan İstanbul’a gönderildi.
Vay be, Cephanelik tarihini araştıralım derken ne entrikalarla karşılaştık değil mi?
Trabzon sen nelere şahit olmuş bir kentsin. İrene’den geriye yaptırdığı o görkemli bugün Cephanelik diye bildiğimiz bina kaldığı söylenir yıllarca Trabzon'da.
Gelelim cephaneliğin sonraki öyküsüne...
Yukarıdaki satırlarda Cephaneliğin 1300’lü yıllara varan geçmişi üzerinde görüş bildiren kaynaklara dair bilgileri ve binayı yaptıran İmparatoriçe İrene'nin dramatik hayatına ait bir kesit sunuldu. Trabzon'daki taht kavgalarını yansıtan bu zaman içinde Cephaneliğin bir karargâh olarak da kullanıldığı iddia edilmekte.
ABULHAMİT CEPHANELİĞİ ONARDI
Fatih'in Trabzon'u fethinden sonra işler değişir.
Yıldız Sarayı albümünde fotoğrafları bulunan eserin, II. Abdülhamit tarafından, Fatih zamanından kalma bir yapının yerine yaptırıldığı da söylenmektedir.
Abdülhamit Han'ın ülkenin belli başlı yapılarının resminin bulunduğu Yıldız Albümünde Cephanelik de yer almakta. Hatta o dönemde restore edilerek karakol, cephanelik olarak kullanılmaya başlanmıştır.
1919’DAKİ PATLAMA BATUM'DAN DUYULDU
Peki, böylesine güçlü muhkem bir yapı nasıl parçalanıp yüz yıla yakın yıkık vaziyette durmuştur.
Ah Trabzon orda da kaderinde yaşadığın olaylı tarihi gelişmelerin sonuncusu olan Rus İşgal dönemine kadar dönmemiz lazım.
Cephanelik olarak kullanılan yapı Rus işgali döneminde 1919'da patlama sonucunda hasar görmüştür.
Patlamanın sesinin Rize’den, Batum'dan bile duyulduğu, Trabzon'a birçok evin sarsıntıdan yıkıldığı belirtilir. O yıllar milli mücadelenin başlatılma çalışmaları sürmekte. Ruslar Trabzon’dan çekilmiş. Çok sayıda ve çeşitte mühimmat geride kalmış. Cephanelik de koruma altındadır. İngilizler Ruslardan kalan cephaneyi Bolşeviklere karşı kullanmak üzere beyaz Ruslara satmak istemekte. Bu arada Kazım Karabekir Paşa cephaneliği Erzurum Kongresini etkisiz hale getirmek için İngilizlerin sabotaj düzenleyerek havaya uçurduğunu belirtir.
Neticede Cephanelik 1918’den beri yıkılmış bir enkaz halinde Yenicuma'da varlığını sürdürdü.
TURİZMİN HİZMETİNDE YOLUN GÖLGESİNDE
Trabzon’da turizmin gelişmesi ile yıllar sonra harabe halde duran cephanelik için yeni fikirler oluşmaya başlandı. 1988’de iş insanları korunması gereken kültür varlığı statüsünde bulunan Cephanelik ve etrafını kiralayarak turizme yönelik bir fonksiyon verilmesi için çaba sarf ettiler.
Uzun uğraşılar sonunda Cephanelik restore edilerek kültür ve turizme hizmet anlamında önemli bir işleve kavuşturuldu.
Bu arada Cephaneliğin yan tarafına yaptırılan ilave bina Trabzon'da büyük tartışmalara yol açtı.
Tescilli bir yapının hemen bitişiğinde farklı bir karakterde binanın yapılamayacağı gerekçesi ile yasal işlemler başlatıldı.
Bugün Cephanelik, turizme yönelik hizmetini sürdürmekte.
Fakat Kanuni Bulvarı kapsamında yapılan yollardan dolayı da eski tek başına verdiği görkemli görüntüsünden çok şey kaybetmiş gibi duruyor.
Cephanelik adıyla bilinen Trabzon'un uzun yıllar değeri unutulmuş tarihi yapılarından biri olan Yenicuma Mahallesi’ndeki eserin restore edilip gün yüzüne çıkarılması önemli bir başarı idi.
Bazı kaynaklara göre yapımı 1300’lü yıllara kadar inen Abdulhamit döneminde de cephanelik olarak kullanılan yapının 1919 yılında kaos ortamı yaratılmak, milli mücadeleyi başından etkisiz hale getirmek maksadıyla patlatılarak harabe hale getirilmesi bile Trabzon'un tarihi açıdan ne denli önem arz ettiğinin bir göstergesidir.
***
KARADENİZ'DE BİR İLK, BASIN TARİHİ MÜZESİ
Yeni açılan Trabzon Basın Tarihi Müzesi'ni gazeteci yazar arkadaşımız Hasan Kurt ile gezdik.
Bize müzenin oluşmasında emeği geçen gazeteci/sanatçı dostumuz Şükrü Üçüncü eşlik etti.
Türk basın tarihinde önemli bir yeri olan Trabzon basının tarihi geçmişi, görsel malzemelerle anlatılan müzede gazetecilerin kullandığı cihazlardan örnekler sergileniyor.
Nesli tükenmiş baskı makineleri ve diğer araç gereçlerin sergilendiği müze, Ortahisar Mahallesi Çifte hamamın ara sokağında ziyaretçilere açık olarak görülüp izlenmeye değer bir kurum oluştu.
Basın Müzesini hayata geçiren Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç'e kültür varlıkları ve kent tarihine verdiği değerden ötürü teşekkür ederim.
Müzenin hayata geçmesinde çaba gösteren Belediye Kültür Müdürü Sadettin Önsel, Basın Müdürü Yusuf Keskin ve çalışma arkadaşlarının da ellerine sağlık.
Müzeye ellerinde bulunan materyalleri bağışlayan gazeteci ve yakınlarına da kent adına teşekkür ediyoruz.
Üç katlı müzede 756 materyal ile basın yayın tarihiyle ilgili kütüphane yer alıyor.
Karadeniz Bölgesi'nde ilk olma özelliği taşıyan müze Trabzon'un en eski yerleşim yerlerinden olan Ortahisar Mahallesi’nde bulunan yüzyılı aşkın geçmişe sahip geleneksel sivil mimarlık örneklerinden tarihi bir evde faaliyetini sürdürmektedir.
Trabzon, Anadolu’da ilk matbaanın kurulup faaliyete başlayan (1865) bir il olarak basın yayın anlamında çok zengin geçmişe sahiptir.
Milli Mücadele yıllarında da faaliyetini sürdüren Trabzon başını, kurtuluş için olanca desteğini vermiştir.
Bugün yerel gazete ve yayıncılıkta Anadolu’da en etkili ve zengin basın hayatı yine Trabzon'da yaşamaktadır.
Bu arada kamuoyuna çağrımdır.
Trabzon Basın Tarihi ile ilgili elinde belge bilgi cihaz alet edevat makine bulunan ve konuya ilgi gösterenlerin bağış yapması ile müze daha da zenginleşecektir.
Trabzon Müzeler kenti olma yönünde önemli bir eser daha kazandı.
Emeği geçenlere teşekkürler...