Bu ligde yenilmeyecek takım yokken, her maçın da takımlar için ayrı bir özelliği varken, hakemler de canları istediği zaman VAR’a giderken, TFF’nin yanlı çabaları yavaş yavaş gün yüzüne çıkarken, hiç bir taraftar hiç bir zaman bu gerçeği dillendirmezken, bir de beIN Sport’un geleceği bu maçların sonuçlarına endeksliyken şimdi Trabzonspor-Konya müsabakasına bakalım.
Öncelikle kimse zannetmesin ki rakip takımın hocası ne düşünüyorsa Ünal Karaman da onu düşünmüyordur. Elindeki kadroyu en ekonomik şekilde kullanmak istese de bazen bilemediğimiz sorunlar yüzünden, düşündüğümüz kadroyu sahada göremediğimiz günler de olmuştur. Dünkü on bire baktığımızda Yusuf Sarı yerine Abdulkadir Parmak sahada yer aldı. Yani Ekuban’ın yokluğunda ideal kadro bu. Tabi ki deplasmanda oynuyoruz. İlk 15 dakikaya bakıldığında Trabzonspor kazanma arzusuyla rakibinden bir gömlek daha önde başladığı kanaatindeyim.
İki takım için de ilk yarıda net dört gol pozisyon varken 2’si Trabzonspor, 2’si Konyaspor lehineydi. Yani iki taraf da golü bulamadı. 5. pozisyonda Sörloth Trabzonspor gole kazanarak 1-0’lık skorla ilk yarıyı kapattı.
İkinci Yusuf Sarı değişikliğiyle oyuna katkı anlamında Yusuf Sarı en azından oyunda bir canlanma gösterdi. Yakaladığı pozisyonda yüzde yüz fırsatı golle sonuçlandıramadı.
Handikabımızdır. Çoğu mücadelemiz böyle geçmiştir. Dakika 63 haliyle sahanın her yerini kullanan Konyaspor, geldikçe gelmeye başladı. Onlar iki pozisyon yakalamışsa Trabzonspor bir pozisyon yakaladı. İki takım da bu pozisyonları kullanamadı. Bir de, bence Konyaspor’da en iyi pozisyon Ömer Ali kırmızı kart ile saha dışında kaldığı halde zorlanan takım Trabzonspor olmasıydı. Ekuban’ın oyuna dahil olmasıyla da Trabzonspor tamamen geriye yaslandı.
Yani mükemmeli oynamadık.
Oyunu net olarak forsa edemedik.
Direndikçe direndik. 3 puana ulaşmasını bildik.