YATIRIM BAHANE GÖÇ ŞAHANE...

TÜİK Trabzon Bölge Müdürlüğü’nün Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminin istatistikleri veritabanına göre 2016 yılında Trabzon ilinin aldığı göç 28 bin 680 kişi, dışarıya verdiği göç ise 26 bin 775 kişi oldu. 
Yani bu verilere göre 2016 yılında şehrimizde bin 905 kişilik bir artış olmuş cüzi miktarda. 
Peki komşu illerimizde 2016 yılında göç rakamları nasıl oluştu? Ordu’nun aldığı göç 42 bin 995 kişi, verdiği göç ise 27 bin 229 kişi, şehrin nüfusunda 15 bin 766 kişilik bir artış olmuş. 
Giresun’un aldığı göç 35 bin 376 kişi, verdiği göç 20 bin 284 kişi, şehrin nüfusunda 15 bin 092 kişilik bir artış yaşanmış.
Yine Gümüşhane’nin aldığı göç verdiği göçten fazla olduğu için nüfusunda 8 bin 338 kişilik bir artış olmuş. 
Artvin ve Rize de ise az da olsa dışarıya göç verdikleri için nüfuslarında azalma olmuş. 
Ordu, Giresun ve Gümüşhane göç alan iller sıralamasında yukarılarda olurken Doğu Karadeniz’in başkenti sayılan medeniyetler şehri Trabzon’umuz neden bu illerin gerisinde kaldı? Bunun çok iyi irdelenmesi gerekiyor.
Şimdi bazı siyasilerimiz; şunu diyebilirler; ‘Diğer illere göç veriyorsak diğer illerden de göç aldık. Aldığımız göç ise verdiğimiz göçten bin 905 kişi daha fazla.’ Bence bu düşünce yapısına sahip olmak kendimizi avutmaktan başka bir şey değil. 
Oysaki hakikat yüzümüze bir tokat gibi çarpıyor. 
Ordu, Giresun ve Gümüşhane’nin aldıkları göç verdikleri göçün neredeyse iki katı. 
Bu da bize bu illerin hızla geliştiğini gösteriyor. Bu illerimizin dinamikleri turizm alanında son yıllarda yaptıkları çalışmalarla hızla büyümeye devam ediyorlar. 
Turizm potansiyelini daha da yukarılara taşımak için hala yoğun bir gayret içerisindeler.
Şehre yatırımcıları çekme noktasında STK’lar siyasiler ve şehrin mülki amirleri var gücüyle çalışıyorlar. 
Peki bizim şehrimizde neler oluyor? 
Trabzon’umuzda ise Sümela Manastırı restorasyon çalışmalarından dolayı kapalı. 2 yıl daha kapalı kalacak gibi görünüyor. Ülkemizin gözbebeği konumunda olan Uzungöl’ümüz ise kış aylarında sinek avlıyor. Oteller kapılarına kilit vuruyor. Oteller kapandığı için de işletmeciler, personellerini tek tek çıkarıyorlar. İşten çıkarılan personellerde ekmek parası için çare arayışına girerek farklı illere göç ediyorlar. 
Ama biz ise kış turizmini canlandırmak için gerekli adımları atamıyoruz. Bir teleferik ve kayak turizmini yıllardan beri hayata geçiremiyoruz. 
En önemlisi de şehrimizde dışarıya göçü önlemek için şehrimizin işsiz gençlerine istihdam kapısı açmak için yatırım yapamıyoruz. 
Şehrimizde bilindiği üzere Mobilya Kent Projesi yapılacaktı. İlk önce 5000 kişilik bir istihdam sağlanacağı söylendi. Ardından birkaç ay önce bu rakam binlere düştü.
Kim bilir proje yapılana kadar bu rakam ne kadar daha aşağılara düşer.
Neyse yeter ki proje yapılsın da biz ona da razıyız. Hiç olmazsa 1000 kişi de olsa ekmek yemiş olur. Ancak son olarak Arsin’de yapılması planlanan yatırım için ortada hala fol da yok yumurtada… Dileriz en kısa zamanda somut adım atılır da projeye başlanır.
Bir de bizim Çamburnu Tersanemiz vardı; hani orada da 5000 kişiye istihdam sağlayacak dev proje. Yıllardan beri bir adım atılamadı. Oranın şimdi ki hali ne sahiplerini memnun ediyor ne de vatandaşlarımızı. Ekmek bekleyen binlerce vatandaşlarımızın hayalleri suya düştü. Elbette umutları suya düşen vatandaşlarımızda çareyi dışarıdaki illere göç etmekte buldu. 
Eğer biz dışarıya göç vermeyi önlemek istiyorsak bir an önce işsizlerimize yönelik yatırımları artırmamız lazım. Ayrıca vaat edilen ve devam edilen yatırımların daha hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için göçü önlemek için çalışma yapmamız gerektiğine inanıyorum.