İstanbul’daki Galatasaray maçında (2019) Ekuban’ın ayağına basılan pozisyona, VAR’da izlemesine rağmen penaltı çalamayan, bu olaydan sonra Trabzonspor müsabakalarına yaklaşık dört sezondur atan(a)mayan Ümit Öztürk’ü ‘yapay zeka’ hatırlamış, maşallah!
Öyle ya önce bir deplasman yapay zekasıyla Bordo Mavililerin maçını yönetsin sonra iç sahaya da yapay zeka uygular yönettiririz ne olacak!
Normalde hakemlik yapmaması gereken birinin yapay zekayla Trabzonspor'un maçına atandığı savını önümüze sürmek zekamızla alay etmek de, neyse! Kendi gözünün önündeki pozisyona penaltı çalmayıp, VAR’dan gidip vermesi takdire şayandı değil mi?
Kaldı ki 14’üncü dakikada Trezeguet’in Onur’a yaptığı faule sarı kart veren bu hakem, birebir aynı pozisyonu es geçecek kadar da mahir, yine maşallah.
Gelelim maça…
Trabzonspor’un hala ne oynadığı veya ne oynayacağına dair karar veremediği ve bir süre daha bu şekilde ‘idare’ edeceği dönemleri yaşayacağız muhtemelen.
Evet Trabzonspor, geçen sezondan farklı bir planla sahada.
Evet Trabzonspor, geçen sezondan daha farklı oyuncu profilleriyle karşımızda.
Haliyle bu maç, gelecek bir kaç maç da dahil olmak üzere teknik ve taktik analizde bulunmak, oyunun genelinde bir organizasyondan hatta dominasyondan bahsetmek çok gerçekçi olmayacak.
Gaziantep maçında geriye düşüp kazanmak. Kayseri maçında geriye düşüp kazanmak.
Bunlar takımın ‘vazgeçmemesi’, oyundan düşmemesi adına önemli göstergeler. Ancak Trabzonspor’un oyunu ‘umut vaat’ etmeli.
Buna dair bize bir şeyler söylemeli.
İşaretler var ama yeterli değil maalesef. Bunda da en temel eksiklik şu an için net bir 6-8 ve sağ kanat eksikliği tabi ki!
Son olarak Kayserispor tribünlerinde yaşananlar!
Geçen sezonki Türkiye Kupası maçından bugüne devam eden tribünlerin anlamsız tepkisini anlamak mümkün değil!
Oyunu bir savaşa dönüştürmeye çalışanlara Kayserispor Yönetiminin “dur” demesini beklerken maçtan sonra buna dair tek kelam etmemesi kusura bakmasınlar ama bu gergin ortamın ‘kurumsal olarak’ desteklendiği imajı doğuruyor.
Umarım öyle değildir