Bir takımın gerçek gücü derbi maçlarda ortaya koyacağı futbolla ölçülür. Galatasaray maçı da Bordo- Mavililer için bu açıdan önemli bir sınavdı. Trabzonspor kazanıp iyice havaya girip zirve yarışına ağırlığını koymak istedi istemesine ama o inançta sahada futbolcu ne yazık ki yoktu. Bir tek Nwakaeme’nin kişisel becerileriyle Galatasaray karşısında etkili olmak isteyen Trabzonspor’da orta alan çökmüş, forvet hattı işlevini kaybetmiş, savunma hattı dağılmış bir görüntü çizilmesi acı sona davetiye çıkardı desek yeridir.
Her ne kadar zaman zaman oyun anlamında saman alevi gibi Bordo- Mavili takım parlasa da Baker, Abdulkadir Parmak’ın vurdumduymaz tavırlarının yanı sıra Djaniny’nin beceriksizliği’nin üstüne Afobe’nin bencilliği Trabzonspor için en büyük handikaptı. Savunmada Edgar Ie ile Vitor Hugo geçmiş maçlara nazaran daha pasifti. Özellikle yenilen iki golde adam paylaşımındaki sıkıntının bedeli ağır bir şekilde ödendi. Trabzonspor’un sahadaki iç karışıklığından iyi bir şekilde faydalanan Galatasaray elini kolunu sallayarak 3 puanı alıp gitti.
En çok zoruma giden ne oldu biliyor musunuz. Kadro kalitesinin yanında, oyun anlamında hiçbir üstünlüğü olmayan Galatasaray’ın liderliğini Trabzon’dan ilan etmesi oldu. İddia ediyorum bu Galatasaray karşısında Trabzonspor’un geçen sezonki kadrosu sahada yer alsaydı 5’lik eder Aslan’ı süt dökmüş kediye döndürürdü. Artık buradan yola çıkarak ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Her kazanılan maç sonrasında bile kadro zafiyetinden bahsedilmiyor mu? Demek ki kazanılan maçlar yalan rüzgarı gibiydi. Kadro kalitesinin yerlerde süründüğü Trabzonspor’daki gerçekle Abdullah Avcı yüzleşmesine yüzleşti de başkan Ahmet Ağaoğlu hala bildiğini okuyabiliyor. Nasıl kelime oyunlarıyla su üstüne çıkmaya çalışıyor. Ben pes diyorum, yorumu size bırakıyorum..!