Trabzon Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erol Sayın, gazetemize açıklamalarda bulundu. Sayın, şu ifadeleri kullandı: “Hayvanları Koruma Kanunu aslında vardı ama 14 Temmuz’da değişiklikler yapıldı. Önceden hayvanlara karşı yapılan kötü muamele, sokağa bırakma ile alakalı küçük para cezaları vardı. Bu cezaları hapis cezasına dönüştürüldü, ceza miktarları yükseltildi 1500 TL’den 20 bin TL’ye kadar giden, 2 yıla kadar hapis cezası olan kanunlar eklendi. Bakıldığı zaman tam anlamıyla insanları tatmin etmedi ama bir önceki kanunun iyileştirilmiş hali diyoruz biz buna. Kötünün iyisi diyebiliriz ilerleyen zamanlarda yapılacak değişiklikler ile daha iyisini umarım yakalarız.”

SON 2 AY KALDI

“Bu kanun da özellikle köpek bakan sahipleri ilgilendiren bir husus var. Önceden yasaklı ırk adı ile geçen bu kanun ile birlikte tehlikeli ırk sınıfına dönüştürülen daha çok pitbull dediğimiz tehlikeli ırklar var. Bir önceki kanunda bakılması, sahiplenilmesi yasaktı bu kanun ile birlikte belli kural çerçevelerinde elinde bu ırktan köpek bulunan sahiplerine imtiyaz sağlandı. 14 Ocak 2022’ye kadar bu tür hayvan sahipleri ellerindeki bakmış oldukları tehlikeli ırk sınıfına giren köpeklerini özel veteriner hekimlerine götürüp kısırlaştırarak, çip taktırarak sağlık karneleri düzenletmeleri gerekiyor. Bu işlemi yapan özel veteriner hekim Tarım Bakanlığı’nın yürürlüğe koymuş olduğu Petvet sistemine kayıt yapacak. Sahipler bu evrakları alacaklar Milli Parklar İl Müdürlüğü’ne gidecekler ben bu işlemlerimi yaptırdım kayıt altına aldırdım köpeğim artık kısır ve kayıtlı diye oraya evraklarının bir nüshasını bırakacaklar ve artık bu tehlikeli ırk köpekler sahipleri ile beraber yaşayabilecekler. 14 Ocak 2022’ye kadar süreleri var köprüden önce son çıkış derler ya son 2 ayları kaldı. Bu işlemleri yaptırsınlar.”

CEZALAR UYGULANACAK

“Ayrıca, Tarım Bakanlığı’nın 2018’de çıkan yönetmeliği bu sene yürürlüğe girdi. Sahipli kedi ve köpeklerini 2022’nin sonuna kadar kayıt altına aldırmaları gerekiyor. Tarım Bakanlığı’nın daha önce başlattığı küçükbaş ve büyük baş hayvanların kayıt altına alınması işlemi şimdi sahipli kedi ve köpeklere uygulanıyor. Büyükbaş hayvanlarda bu tanımlamayı kulaklarına küpe takarak yapıyorduk kedi ve köpekte ise deri altına uygulanan çip ile yapıyoruz. Bu çip şu değil kedi ve köpek kaybolduğunda uydudan yeri tespit edilerek bulunamıyor. Bu sadece çip okuyucu ile beraber numarasını okuyabildiğimiz deri altında bulunan ve Tarım Bakanlığı’nın Petvet sistemine kayıt etmemizi sağlayan bir uygulama ve mecburi. Kayıt altına aldırmayan sahipler 1500 TL cezaya çarptırılabiliyorlar. Kedi köpek bakmak bir özenti ve heves ile olmamalı. Bir can size geliyor yuva buluyor sonra onu sokağa atıyorsunuz. Sokağa atmalar fazlalaştığından ötürü bu kayıt altına alınma ile sokağa atıldığı zaman takılan çip sayesinde hayvanın sahibine ulaşılabilecek ve ilgili kanun kapsamında cezalar uygulanacak.”

DÜZENLEME YAPIYORUZ

“Vatandaşlarımız özel hekimler aracılığı ile hayvanlarını kayıt altına aldırabilirler. Her zaman kedi ve köpeklerin danıştıkları belirli bir hekimleri vardır. Odamız ile alakaları olan hekimlerle bir anlaşma yaptık Tarım Bakanlığı ile birlikte. Çipleri ve karnelerin Türkiye genelinde bakanlığımızın belirlediği ilgili 2018’de çıkan yönetmelik kapsamında Resmi Gazete’de belirtilen çerçevede hazırlanmış olan bir sağlık karnesi bu. O sağlık karnesi bütün özel hekimlerde var ücreti mukabilinde hayvanlarını götürecek vatandaşımız çip takılacak sağlık karnesine veriler işlenecek ve bakanlığın petvet denilen sistemine kayıtları hekim tarafından yapılacak. Ardından bir formu var onu doldurup imzalayıp hekimine verecek. Alım satımlarda da başka bir form var ben bu köpeği şu kişiden aldım şeklinde formu doldurup ilçe müdürlüklerimize ilgili veteriner hekimlerine teslim ettikleri zaman düzenleme yapıyoruz.”

SOKAKTA KÖPEĞİN NE İŞİ VAR

“Türkiye’de sokak hayvanlarına 7/24 veteriner hizmeti vermek noktasında çalışan belediyelerimiz var. Bu işler genelde arz ve talep ile alakalı bir durum. Son zamanlarda bakıldığı zaman sokağa terk edilmeler çoğaldığı için sokak hayvanı dediğimiz bir tabir oluştu. Sokakta köpeğin ne işi var insanların bilinçsizliği yüzünden var. Aldı, sahiplendi bakamadı sokağa attı kısırlaştırılmadı orada doğdu büyüdü çoğaldı. Sokaklar köpek doldu. Bazı yerlerde sokak hayvanları için 7/24 hizmetler başladı. Sokakta bir köpek yaralandı belediyenin ilgili birimi aranıp anında müdahale ile alınıp barınağa götürülüp tedavisi yapılıyor. Trabzon genelinde Büyükşehir Belediyesi’nden bir barınağımız var. Orada veteriner hekimlerimiz şuan ki mevcut duruma cevap veriyor. Burası köpekler için. Büyükşehir Belediyesi’ne ait köpek barınağına herhangi bir ilçeden köpekleri getirip teslim edebiliyorsunuz. Köpeklere ait sağlık taramaları, parazit uygulamaları, tedavileri yapılıp tekrar alındıkları yere bırakılabiliyor. Ancak kedi için böyle bir uygulamamız yok. Sadece Ortahisar Belediyesi’nin Beşirli mevkiinde yapmış olduğu bir kedi kliniği uygulaması var.”

SOKAK HAYVANLARI İÇİN

“Küçük Dostlar Kliniği ismi ile geçiyor. Orası ancak Ortahisar’a hizmet verebiliyor. Akçaabat’taki bir kediyi alıp oraya bırakamıyorsunuz, orası da zaten kabul etmiyor. Çünkü kapasitesi ancak merkez ilçe için yeterli. Dolayısıyla ne olması lazım bu uygulamayı diğer belediyelerinde örnek alıp zaten sorumluluk ve görev yetkilerinde var kendi ilçelerinde de oluşturması lazım. Beşirli’de kedi kliniğimiz var ancak insanlar sahipli kedilerinde orada tedavi edilebileceğini zannediyor. Aslında doğru değil orası sokak hayvanları için, sahipsiz kediler için yapılmış bir klinik. Bazı vatandaşlarımız oraya giderek hekimlerimizi zor durumda bırakıyor, hoş olmayan durumlar ortaya çıkıyor. Oranın sadece sokak hayvanları için olduğunu bilelim ve sadece Ortahisar ilçe sınırları içerisinde bulunan kediler için olduğunu belirtelim. Eğer yaralı bir kediyi alıp götürürseniz ya da arayıp haber verirseniz alıp tedavi ediyorlar ardından yeniden aynı adrese bırakıyorlar.”

SORUMLUSU BELEDİYELER

“Belediyeler maalesef veteriner hekim ile alakalı bir kadro şekillenmesi yapmadılar. Eskiden belediyeler bağlı kesimhaneler olduğu için kesimhane döneminden kalan veteriner hekim abilerimiz var bizden büyükler. Emekli olanlar oldu gitti yerlerine yenisi almadılar. Hayvanları Koruma Kanunu çıkardık güzel, kedi ve köpekleri kayıt altına alacağız o da güzel, sokakta hayvanlar var mama isteyenler oluyor bir sürü sosyal çalışma var çok güzel ama bunun esas sorumlusu belediyeler. Bunu ne ile yapacaklar veteriner hekim ile yapacaklar. Klinikte yapsanız barınakta yapsanız işi uzmanlar ile yapacaksınız. Bunun altyapısını kuracak, gidip hayvanı nerede ise alacak, getirecek kliniğinde güzel bir şekilde hizmet edeceksiniz. Bu bu kadar olur herkes sorumluluğu başkasına atıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin var benim yapmama gerek yok diye bir durum olmamalı. Sizde belediyesiniz, orada da insanlar yaşıyor. Belediyelerin söylemlerden çok icraata geçmesi lazım yoksa biz daha çok bu sorunu konuşmak zorundayız.”

HAKKIMIZ İADE EDİLMEDİ

“Veteriner Hekimlik mesleği tek sağlık konseptinde bir hekimlik. Avrupa’da insan hekimliği, diş hekimliği, eczacılık ve veteriner hekimlik olarak sağlık çatısı altında toplanan bir meslek örgütü. Maalesef Türkiye’de son 20 yıldır veteriner hekimler haklarını kaybede kaybede geliyor. Filli hizmet denilen bir hak vardı sağlık çalışanlarının. 2008 yılında bu hak iptal edildi. Eşitlik ilkesine aykırılık diyerek kaldırıldı artık kimse fiili hizmet almıyor. 2018’de yapılan çalışma ile fiili hak geri getirildi, sağlık çalışanı tanımı yapıldı ve bu tanımda veteriner hekim yok. Verilen yeni bir hakkı alalım bile diyemiyorum var olan hakkımız alındı ve iade edilmedi. Bu kötü bir durum bizler için.”

DIŞARIDA KALDIK

“Devlet memurluğu kanunda sağlık çalışanı olarak geçer veteriner hekimlik Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı sağlık sınıfı tanımında parantez açıldı veteriner hekim yine yok. Dolayısıyla sağlık sınıfına yapılan özlük haklarının iyileştirilmesinde yapılan ücretler ile alakalı dışarıda kaldık. Kovid-19 diye bir pandemi var Almanya’da pandemiyi yürüten Çin’de pandemiyi yürütenlerin sorumlusu veteriner hekim. Türkiye’de TURKOVAC aşısını bulan kişi veteriner hekim. Türk aşısı bulundu diye gurur duyduğumuz tabloyu bizim veteriner hekim meslektaşlarımız yaptı. Biz aşı öncelik sıralamasına alınmadık. Aşıyı bulanlar aşıda öncelikli değil. Veteriner hekimler sürekli dışlandı.”