Vatan, bir milletin bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü kara parçası, onu hava sahası ile aklına ne gelirse karasuları ve diğer her şey bir bütünlük arz eder.
Bir başka deyişle vatan, bir ferdin doğup büyüdüğü; milletin hür olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, sırası gelindiğinde hiç düşünmeden canını vereceği topraktır vatan.
Dünyaya baktığımızda, dört bucağında köy, kasaba, ilçe ve şehirlerinde hayatlarını idame eden insanlar, fi tarihinden beri farklı topluluklar ve küçük büyük yerleşim yerleri, yani devletler kurmuşlar, dünyanın çeşitli yerlerini vatan toprağı edinmişlerdir.
Biz Türkler; yaklaşık bin yılı aşkın bir süredir Anadolu’yu yurt edinmişiz. Tabi-i bir toprağın vatan edinilmesi hiç de kolay değildir. Tarihe baktığımızda ecdadımız vatan için canlar, kanlar vermiş on binlerce şehit vermiştir. Halen vermeye de devam etmektedir.
Bu vatan için toprağa düşen askere selam olsun, mekanları cennet olsun inşallah.
Mevcut vatan toprağımızda farklı dilleri insanlar konuşsa da Anadolu insanı, 786 bin metre kareden oluşan vatanımızda inancımıza, yaşantımıza, benliğimize gelenek ve görenek, örf, adet ve kültür oluşmuş ortak üzüntüler ve ortak sevinçlerle bu millet kaynaşmıştır.
Vatanımıza sahip çıkmak her bireyin olmazsa olmaz görevleridir. Şair bu vatana sahip çıkmayı söyle dile getirmiştir. “Sahipsiz vatanın batması haktır. İçinde yaşayana hitaben, sen sahip çıkarsan batmayacaktır.”
Vatana sahip çıkmak, yaptığımız görevleri tam yapıp bize düşen vazifeleri en iyi bir şekilde yapmak, birliğimizi berberliğimizi koruyarak yerine getirmektir.
Vatanımızın içinde yaşayan insanların dillerine, geleneklerine örf ve adetlerine dinlerine ve illerine göre ayrıştırmak vatana düpedüz ihanettir. Böyle ihanetler ülkemizin zayıflamasına bütünlüğün bozulmasına sebep olmaktadır.
82 milyon Türk milleti olarak, biline ki; vatansız ve kimliksiz yaşamak müstemlekecilik çok zordur. Dünyada örnekleri bir hayli vardır. Zaten düşmanlarımızın hedefi ülkemizin insanlarını şu veya bu fikir etrafında dikkat çekip ayrılık fitnesi yerleştirerek gücümüzü zaafa uğratmaktır.
Buna fırsat vermemek her bir bireyin yüzde yüz görevidir.
Not: Ülkemiz ve dünyamız üzerine çöken covid-19 virüsünü biran evvel izole edilmesini Allah’tan (C.C.) niyaz ederim. Çok zordur.