Yaklaşık 12 yıldan beri Çamburnu’ndaki çöp tesisine dökülen çöplere vatandaşlar sonunda isyan etmiş, ardından da yolu kapatarak çöp kamyonlarının önünü kesmişti.
Eylem yerindeki bazı vatandaşlar ise olay yerine gelen Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün’e sitemlerini dile getirerek Sürmene’nin sahipsiz olduğunu dile getirmişti. 
Ancak orada eylem gerçekleştiren vatandaşların ben bu eleştirilerine katılmıyorum. 
Neden mi?
Tarih 13 Mayıs 2014. Yer Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu. O tarihte Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısını bizzat takip ediyordum. 
Katı atık enerji tesisi için Kutlular’daki alanın genişletilmesi gündeme gelmişti. 
O sıra söz alan Başkan Üstün, o tesisin yapılmasına karşı çıkarak Çamburnu’na çöplerin dökülmemesi gerektiğini söylemiş, Sürmene halkına bu konuda söz verdiğini ifade etmişti. 
Öyle ki Üstün, çöplerin Sürmene’ye dökülmemesi için yolu dahi kesebileceklerini ifade etmişti. O zaman mecliste ufak çaplı bir tartışma yaşanmıştı.
Bu olaya hem ben hem de meclisi takip eden diğer meslektaşlarım şahittir.
Şimdi benim asıl anlatmak istediğim şu;. Başkan Üstün, ilçesinin haklarını savunmak için makam mevki derdine düşmeden büyük bir cesaret örneği göstererek ilçesine çöplerin artık dökülmemesi gerektiğini mecliste dile getirmişti.  
Bu yüzden eleştirileri doğru bulmuyorum. Hani herkes Üstün gibi olabilse…
Üstün ile birkaç gün önce çöp depolama tesisiyle ilgili yaptığımız görüşmede çöplerin artık Sürmene’ye ve Trabzon’daki herhangi bir ilçeye değil de Rize’ye dökülmesi gerektiğini vurguladı. 
Başkan Üstün, bu açıklamalarının ardından başta Araklılı vatandaşlar olmak üzere birçok kişinin de takdirini kazandı. Üstün, kimsenin söylemek istemediğini söyledi. 
Üstün, haksızlık ve adaletsizlik karşısında susmayı tercih etmedi. Makam kaygısı taşımadı. 
Keşke Araklı’nın tüm idarecileri, siyasileri de Başkan Üstün gibi olabilse de turizm ilçesi dedikleri Araklı’ya çöp tesisinin kurulmaması için mücadele etseler. 
Topu bir başka kuruma atmasalar da kendileri çaba gösterseler. 
İdareci, cesaretli olur, pasif olmaz. İdareci, hakkı söylemek yerine susarak kafasını kuma gömmez, kişisel menfaat gözetmeksizin söylenmesi gerekeni söyler. İşte Sayın Üstün tam da bunu yaptı.