TRABZON'DA SANAYİ SİTELERİNİN DÜZYURT'A TAŞINMASI KONUSUNDA KASIMOĞLU: PROJE REVİZE  EDİLMELİDİR!

Trabzon'da sanayi sitelerinin Düzyurt'a taşınması sürecini değerlendiren Kasımoğlu, “Yomra- Arsin sınırları içerisinde Harmanlı bölgesinde Büyükşehir belediyesinin 50 bin-25 bin planlarında bir sanayi bölgesi onaylanmış durumda. O bölgeyi neden kullanmadıklarını soruyoruz ama cevap alamıyoruz. Düzyurt’ta halkın tepkisi varken yapılamaz. Projenin revize edileceğine inanıyorum” dedi    

DANIŞTAY KARARLARINA AYKIRI

 TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon Şube Başkanı Uğur Kasımoğlu,  “Trabzon Büyükşehir Belediyesine göre Düzyurt’ta hukuki olarak imar planının yapılmış olması yeterli. Burada çevre düzenindeki iptal kararları alt ölçek plan kararlarını bağlar. Büyükşehir belediyesinin yaptığı imar planlarının hepsine dava açtık. Dava gerekçemiz, Danıştay kararlarına aykırı olarak plan yapılması” ifadelerini kullandı.

Dr. Erol Kesici: İstilacı Balıklar ve Su Kirliliği Ekosistemi Tehdit Ediyor Dr. Erol Kesici: İstilacı Balıklar ve Su Kirliliği Ekosistemi Tehdit Ediyor

SORUYORUZ AMA CEVAP YOK!

Kasımoğlu, “Sanayi siteleri toplu halde başka bir yere taşınacak. Biz, sanayi sitelerini uzmanlık alanlarına göre ayrıştıralım diyoruz. Yomra- Arsin sınırları içerisinde Harmanlı bölgesinde Büyükşehir belediyesinin onaylı 50 bin-25 bin planlarında bir sanayi bölgesi onaylanmış durumda. O bölgeyi neden kullanmadıklarını soruyoruz ama bir cevap alamıyoruz. Bizim önerdiğimiz yerlerden bir tanesi şu anda mevcut planlanan yerin bir kısmını kapsıyor, tamamını değil” şeklinde konuştu.

HALKA RAĞMEN YAPILAMAZ

Bölgede altyapı ve ulaşım sorunlarının olduğunun ifade eden Kasımoğlu, “Bunların tamamlanması en az 5 yılı bulur bu sürede de en kötü ihtimalle belediye bu tavrından vaz geçmezse dahi biz hukuken haklı çıkacağımıza, davayı kazanacağımıza inanıyoruz. Ekonomik olarak çok güçlü bir oda değiliz, kaybetme ihtimalimiz olan davaları genelde açmayız. O bölgedeki halkın da tepkisi var, halka rağmen bir şey yapılamaz. Ben projenin revize edileceğine inanıyorum” diye konuştu. 

 Uğur Kasımoğlu,  siyasilerin aldıkları kararları savunmalarının olağan bir durum olduğunu belirterek, “Trabzon Büyükşehir Belediyesi de yaklaşık bir ay önce bizim açıklamalarımızın üzerine bir açıklama yapmıştı. Onlara göre Düzyurt’ta hukuki olarak imar planının yapılmış olması yeterli. Biz de diyoruz ki, burada çevre düzenindeki iptal kararları alt ölçek plan kararlarını bağlar. Yani, alt ölçek karaları neler; 25 bin ölçekli ve 5 bin ölçekli nazım imar planı yapılmıştı. Bunları da büyükşehir yapmıştı. Bir de bin ölçekli uygulama imar planı yapıldı, bunu da Ortahisar belediyesi onayladı. Biz bunların hepsine dava açtık. Dava gerekçemiz, Danıştay kararlarına aykırı olarak burada plan yapılması. Danıştay kararları diyor ki; Bu alanlarda hem yerleşim alanı hem de sanayi alanı olmaz. Bu alanın korunması gereken tarım toprağı olduğunu söylüyor.” İfadelerini kullandı.

Tüm bunlar ortadayken neden bu alanda ısrar ediliyor?

Kasımoğlu: “Bu noktada, büyükşehir belediyesi, KTÜ’den bilimsel bir destek aldı. Mimarlık Fakültesinde bir kurul oluşturuldu. Zaten bu alanı planlarına işlemişlerdi. Ancak bunu destekleyici nitelikte üniversite de bir rapor hazırladı. Ancak bu rapor hazırlanırken ne buradaki hukuki duruma bakıldı ne de buraların korunması gereken tarım toprağı olduğu tartışıldı. Tarım alanı olduğu ortaya konuldu ancak tarım alanının imara açılabileceğine yönelik bir rapor ortaya çıktı. Biz de şimdi bunula alakalı bir çalışma yapıyoruz. Sanayi sitelerinin taşınması konusunda alternatif yerler araştırıyoruz. Bu çalışmamızı ilerleyen zamanlarda basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşacağız.”

Belediye bu konuda sizinle iletişime geçmiyor mu? Sadece karşılıklı açıklamalar, cevaplaşma şeklinde mi oluyor?

 “Trabzon Büyükşehir Belediyesi İKK, TURMOB çatısı altında bir sunum yaptı. Bilimsel bir raporun sunumu yapıldı, bilimsel olduğu için saygımız sonsuz. Ancak, tüm bileşenleri içinde barındırmadığı için böyle bir sonuç ortaya çıktı. Belediyenin bizimle teması sadece bu oldu. 2016 hatta daha öncesinde başlayan bir süreçten bahsediyoruz. Bu konu Kanuni Bulvarı yapılırken 18. Madde kapsamında kamulaştırılma çalışmalarında o bölgede yerleşim o zamanlardan planlanmıştı. Biz o planlara dava açtığımızda o davaların sonucunda bu durum ortaya çıktı. Çok eskiye dayanan bir konu ve o tarihten bugüne kadar belediyelerin bu konuda bize bir yaklaşımı olmadı. Biz şunu beklerdik; bu Ortahisar belediyesi için de geçerli, çünkü geçtiğimiz mayıs ayında Ortahisar belediyesine itiraz ettik bu itiraza da bir dönüş alamadık. Büyükşehir ve Ortahisar Belediyesinin tavrı bu noktada aynı oldu. Geçtiğimiz ay da uygulama imar planını onayladılar, bizim itirazımıza da o zaman cevap verdiler ve ortahisar belediyesi itirazımızı ret etti.”

Gelinen noktada şöyle bir şey söz konusu olabilir, dolgu yapmak istemiyorlar ama arazide kısıtlı. Bunu arazi yokluğuna dayandırabilirler mi?

“Zaten ortaya konulan rapor söylediğiniz şeyi içeriyor. Rapor, diyor ki; ‘sanayi alanları için en doğru yerler şu anda imar planlarıyla onaylanan yerlerdir.’ Ama biz buna katılmıyoruz, farklı nitelikteki arazilerin de değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Şunu da söylemeden geçmeyelim, belediyenin ve bilimsel raporun sanki Ortahisar sınırları dışında başka bir yer olamazmış gibi de bir yaklaşımı var. Sanayi siteleri toplu halde kaldırılacak ve toplu halde başka bir yere konulacak. Biz diyoruz ki; sanayi sitelerini uzmanlık alanlarına göre ayrıştıralım. Yomra- Arsin sınırları içerisinde Harmanlı bölgesinde şu anda Büyükşehir belediyesinin onaylı 50 bin-25 bin planlarında bir sanayi bölgesi onaylanmış durumda. O bölgeyi neden kullanmadıklarını soruyoruz ama bir cevap alamıyoruz. Trabzon sınırları içerisinde Ortahisar İlçesini diğerlerinden ayırmak çok mantıklı değil. Akçaabat, Ortahisar, Yomra ve Arsin bir bütün olarak ele alınmalı. Bu alanlar zaten bir biriyle entegre halinde ama belediyenin bu yönde bir yaklaşımı yok. Bizim önerdiğimiz yerlerden bir tanesi şu anda mevcut planlanan yerin bir kısmını kapsıyor, tamamını değil.”

Süreci değerlendirdiğinizde verdiğiniz mücadele sonucunda sizin önereceğiniz yerler kabul görür mü? Yani belediye mevcut yerden vaz geçecek mi?

 “Ben vaz geçileceğini düşünüyorum çünkü, ülkede hukuk işleyecekse en nihayetinde lehimize kararlar çıkıyor. 2016 yılında açtığımız dava 2024 yılında sonuçlandı ve o bölgede yerleşim olmayacağı kararını elimize aldık. Bu davalar ilk etapta Trabzon İdare Mahkemesi’nde görülüyor. Bazen Trabzon’daki davayı kaybedebiliyoruz. Sonrasında İstinaf ve Danıştay’a gittiğimizde lehimize sonuçlanıyor. Çünkü temyiz aşamasında daha titiz inceleme yapılıyor. Bir de şu var, bu taşınma işi uzun bir sürece yayılacak, kısa vadede sanayi alanlarının oraya taşınabileceğini düşünmüyoruz. Orada hem altyapı hem de ulaşım sorunlarının giderilmesi konusu var. Bunların tamamlanması en az 5 yılı bulur bu sürede de en kötü ihtimalle belediye bu tavrından vaz geçmezse dahi biz hukuken haklı çıkacağımıza inanıyoruz. Biz ekonomik olarak çok güçlü bir oda değiliz, kaybetme ihtimalimiz olan davaları genelde açmayız. Bu konuyu da enine boyuna çalıştık ve davayı açtık. Son olarak şunu söylemek istiyorum, o bölgedeki halkın da tepkisi var, halka rağmen bir şey kolay kolay yapılamaz. Onların da bu sürece dahil olması lazım, Uzungöl’de olduğu gibi. Ben projenin revize edileceğine inanıyorum.” 

Kaynak: KARADENİZ'DE SONNOKTA- MERVE ALTUNCU