Maçın ilk on dakikası, Akhisar’ın çabuk ve ayağa pas oyunu, hızlı hücum ile birleşince üstün bir Akhisar görüntüsü izledik. Bu oyun karşısında sahada, orta alan ve savunma organizasyonunda başarılı olamayan bir Trabzonspor vardı.
Ancak, ilerleyen dakikalarda rakip savunma arkasına atılan toplar ile etkili olan Trabzonspor oyun üstünlüğünü ele geçirdi.
Özellikle Sosa’nın çabuk oyunu düşündüğü anlarda Trabzonspor daha da etkili bir görüntü verdi. Ancak, Sosa’nın çabuk oynama düşüncesi takım arkadaşlarınca tamamlanamayınca girilen pozisyonlarda sonuca ulaşılamadı.Hücum çeşitliliği olmayınca sadece , Burak Yılmaz’a atılan toplar ile gol aramak rakip takımın savunma anlayışını da kolaylaştırdı.
Okay Yokuşlu’nun 45+ 1 dakikada kornerden gelen topa yaptığı kafa vuruşu ile soyunma odasına 1-0 önde girilmesi, maç sonucunun da göstergesi oldu.
İkinci devre pas ilişkisini daha yoğun olan takım Trabzonspor oldu.Pas ilişkisinin yoğun olması aynı zamanda pozisyon üstünlüğünü de getirince goller de art arda geldi.Önce Burak Yılmaz ardından N’Doy’nin golleri ile 3-0 lık bir skor yakalandı.Daha sonra hatalı yapılan bir pas maçın skorunu da belirledi.
Hafta içinde ,UEFA’nın açıkladığı bir dönem transfer yasağı aslında” Her şerh’de bir hayır vardır” deyişinin tam da örtüştüğü bir karar oldu. UEFA’nın 1 sezon transfer yasağı, aslında Trabzonspor kamuoyunun çok zamandır seslendirdiği ve Trabzonspor yönetimlerince de zaman zaman tartışılan bir karardı. Yani bir sezon ya da iki sezon transfer yapılmadan ileriye dönük bir planlama ile hem mali yönden hem de takımın başarısı olan bir kulüp yapılanmasına fırsatı yakalamak . Özellikle takım başarısı ve başarıda süreklilik bakımından, altyapıdan yetişen oyuncuları oyun alanına sürülmesi için önemli bir uygulama olacaktı.
Ancak, bir yandan taraftar baskısı, bir yandan transfer gündeminde yer almak gibi ilkel düşünceler ile uygulanamayan bir politikayı, UEFA’nın ceza yaptırımı ile uygumla zorunluluğu oluştu.
Bu kararı Trabzonspor adına yararlı politikaya dönüştürmek önce mevcut yönetimin sonra da teknik adamın sorumluluğundadır. Bu amaçla, alt yapıdan yetişen oyuncuları her maç , az dakikalar olsa da oyun alanına sürme cesaretini gösterebilinmelidir.
UEFA başkanı Alkesander Ceferin’den çaldığı rolü alın.