Gazetelerde ve televizyonlarda magazin haber diye zaman zaman uçakta doğum yapan kadınlarla ilgili haberler görürüz. Sanki her şey kurguymuş gibi, hamileliği son aşamadaki kadın durumunu hemen kabin memurlarına bildirir, ardından da kabin amiri gerekli organizasyon için talimat vererek uçakta bir bölümü minik bir doğumhaneye çevirir. Önce ‘uçakta doktor var mı’ diye sorup, olmayınca da aldılar ilk yardım eğitimiyle hamile olan kadına doğum yaptırırlar. Adet olduğu üzere, bebeğe bir isim bulunur, sonrada kameralara poz vererek haber medyaya servis edilir, şirketlerinin reklamı yapılır.
Burada ilk olarak sorulması gereken soru, hamilelerin belli bir aydan sonra uçağa binmesi yasak olduğu halde, birçoğu da Afrika ülkelerinden gelip giden bu kadınlar nasıl oluyor da doğuma çok az bir zaman kala uçağa binebiliyor. Daha da önemlisi uçakta doğan bütün çocuklara birtakım haklar sağlandığına dair bazı şehir efsanelerine inanmaları onların riskli bir seyahate çıkmalarına sebep olmakta ve her yıl onlarca kadın dünyanın farklı yerlerinde uçakta doğum yapmak durumunda kalmaktadırlar. Son olarak THY’nin İstanbul-Manchester uçağında Nijeryalı Nweke Ifeoma adlı bir kadın kız bebek doğurdu. Her zaman olmaz ya, uçakta bulunan bir doktor ve kabin ekipleri doğuma yardımcı oldular. Uçak ise her ihtimale karşı prosedür gereği zorunlu olarak Viyana’ya indi.
Öncelikle, hamile yolcular uçağa nasıl ve zaman binebilir ona bakmakta yarar var. Hamile yolcuların uçağa binmesi kaç haftalık hamile olduğuna ve de sağlık durumuna göre değişebilir. Uzun uçuşta durumu iyi olsa da doktor izni gerekir. Hamilelik süresi hakkında yolcuların doğru bilgi vermeleri oldukça önemli. Hamileliğinin 28. haftasına girmemiş olan yolcular doktor raporu almadan da seyahat edebilir. Tek bebeğe hamile olan ve hamileliğinde 28. haftanın başı ile 35. haftanın sonu arasında olan yolcular “Uçakla seyahatinde sakınca yoktur” diye aldığı doktor raporuyla uçabilirler.
Birden fazla bebek bekleyen ve hamileliğinde 28. haftanın başı ile 31. haftanın sonu arasında olan kadınlar için de bu rapor gereklidir. Hamileliğinin 36. haftasına giren ve tek bebek taşıyan yolcularla, hamileliğinin 32. haftasına giren ve birden fazla bebek taşıyan yolcuların doktor raporu olsa bile uçuşa kabul edilmezler. Hamile yolcunun kendi dili ve İngilizce hazırlanan sağlık raporu, uçuştan önceki 7 gün içinde alınmış olması gerekir. Uçakta doğum yapmak oksijen seviyesinden dolayı bebeğin nefes almasını zorlaştırabilir. Acil sezaryen gerektiğinde gerekli ortamı ve ekipmanı bulmak mümkün olmayabilir. Bebeğin kulakları, basınçtan zarar görebilir. Bu nedenle tercih edilmemeli.
Tüm bunlara rağmen, yalan söyleyerek, doğru olmayan rapor alarak ve check in kontuarlarındaki esneklikten faydalanıp uçağa binilebiliyor. Özellikle Afrika’dan gelen yolcuların ya gerçekten bilgisizlik ya da bilerek kıyafetle hamile oluşlarını gizlemeleri mümkün olabilmektedir. Uçakta doğum yapacak aşamaya gelip seyahate çıkanların bazılarının, uçakta doğan bebeklere bazı haklar verildiği dedikodularına inandığını bir gerçek.
En yaygın söylenti olan ‘uçuş anında doğan bebeğin bir “dünya vatandaşı” (Böyle bir şey yok) olacağı, her ülkeye vizesiz gireceği ve hayat boyu ücretsiz uçacağı’ iddiası bir kuyruklu yalandır. Sadece, bazı havayolu şirketleri jest yaparak sınırlı uçuş için bilet verebilir. Uçakta doğan bir bebeğin hangi ülke vatandaşı olacağı konusuna gelince, bebeğin anne babası hangi ülke vatandaşı ise, bebek de o ülkenin vatandaşı olur. Bazı durumlarda gidilen yerde hastaneye yatırılmışsa, o ülkenin vatandaşı da olabilir. Hangi ülkenin hava sahasında doğmuşsa o ülkenin kuralları gereği vatandaşı olur denilse de somut örneklere rastlamak mümkün değil. Türkiye, vatandaşlık için çocuğun anne ya da babasının Türk vatandaşı olması şartını arıyor. Avrupa ülkeleri de bu gibi durumlarda aynı kuralları uygulamakta.
ABD öteden beri sınırları içinde doğan çocuklara vatandaşlık hakkı vermekte. Birleşmiş Milletler mevzuatına göre, uçak doğum sırasında ya da sonrasında hangi ülkeye indiyse çocuğun nüfusuna doğum yeri olarak o ülke yazılıyor. Fakat bu konuda bağlayıcı bir yaptırım yok. Bir bilet için veya küçük bir hediye için hayatını riske atıp, uçakta doğum yapıp bir şeyler kazanacağını düşünenlerin yanıldığını söylemekte fayda var. Anne adayları, siz, siz olun doğum gibi hayati öneme haiz bir konuda riske girmeyiniz.
Hepinize sağlıklı ve emniyetli uçuşlar.