ÜÇ RENKLİ PUAN....

Oynadığı son maçlarda farklı kimlikle fire vermeden yoluna devam eden Trabzonspor Malatyaspor’a konuk oldu.

Bordo-Mavililer, maç başlar başlamaz tıpkı Denizlispor maçında olduğu gibi rakibinin katı defans anlayışı ile karşılaştı.

İlk yarı oyunun her bölümünde kendi oyun kurgusunu sahaya yansıtmasını bilen Trabzonspor, rakibine fazla pozisyon vermemesine rağmen rakipten fazla pozisyon üreten takım olarak ortaya koyduğu futbolla kazanmaya daha yakın görünüm içerisindeydi.

‘Evet, iki takımda aynı zeminde oynuyor şartlar ikisi içinde aynıdır’ desek de... Bazen kendi hedefini üst seviyeler için planlayan takımlar kazanma arzusunu oyunda rakibine hissettirmeye başladığında, rakip yenemiyorsam yenilmeyeceğim mantığına sarıldığında ister istemez zamana oynamayı önde tutarak ne yapıp edip yenilmemek için ofans futbolun dışında oyunu durdurmak, oyunu soğutarak tamamen kendi alanlarında kalarak yarı sahada kalabalık defans anlayışına sarılıyorlar. Sonuç olarak hızlı düşünüp hızlı ataklarla rakip alanda fazla oynanacak alan bulunmayınca ilk yarı 0-0’la iki takımda soyunma odalarının yolunda görüldüler.

İkinci yarı başlar başlamaz birden oyunun seyri öğlesine değişti ki, kendi sahasından çıkıp oyunu Trabzonspor yarı alanına yıkan Malatyaspor, sağdan soldan ani geliştirdiği ataklarla Bordo-Mavilileri panikletti. Sanki ilk yarıdaki Trabzonspor gitmiş, sahada Malatyaspor’un ataklarını önlemekle meşgul bir takım vardı. Uzun bir süre Malatyaspor’un baskısı devam ederken yapmış olduğumuz kontra ataklarda bile ileride rakip takım kalesinde, rakibi hataya zorlayacak üç-dört futbolcumuza gol bölgelerinde rastlayamadık. Olur mu olurdu... Bir gol yesek maçın gidişatı çok farklıda olabilirdi...

Maçın son çeyreğine girdiğimizde yapılan değişiklerle oyunda dengeyi sağlayarak bir nebze olsun rakip alanda görünmesek de daha yerli yerinde müdahalelerle rakibin tehlikeli ataklarını savuşturabildik.

Haliyle buda kolay maç değildi. Zira biz neyi düşünüyorsak rakipte onu düşündüğünden farklı bir sonuçla da karşılaşabilirdik...

İşte zor olan maçları kurtarmak ileriye taşınacak maçların adımlarıdır...

Son dakika Nwakaeme’nin şık golü perdeyi kapatınca rahat bir nefesle dosyayı kapatmasını bildik. Önemli olan üç puandı kayıpsız geçtik.

Dikkatimi çeken bir konuda şudur; Bu kadro bünyesinde Hosseini’nin kumaşının her zaman yer bulacağıdır. Bazı futbolcular her maçın değişkenliğine adım uyduramazlar oysa İranlı oyuncu sakin ve de oyunu okuma adına farklı yeteneklere sahip bir futbolcudur. Kendisi ile tanışmam, varlığımdan bile haberi yoktur. Amaç kazanmaksa daha ileri düzeyde düşünülmesi lazım bir futbolcudur diyebilirim...