Geçen maçta attığı iki golün avantajı ile başladığı Sparta Prag maçında Bordo-Mavililer, 11. dakikada Sörloth’ın kafa vuruşuyla attığı gol sonrası umutlandı. Ancak ilerleyen dakikalarda adeta öldü öldü dirildi. Bordo-Mavili ekibin karşısında doğrusu onu zorlayabilecek güçte bir rakip yoktu.
Biz Sparta Prag deyince aklımıza eskinin Çekoslavak futbolu geldi. Lakin gördük ki bu Sparta takımının ortaya koyduğu futbol ile eski Çek futbolu arasında dağlar kadar fark var. Trabzonspor ise deplasmanda attığı iki golün avantajını iyi kullanmaya çalıştı. Bordo-Mavili ekipte her ne kadar rakibi karşısında kendi sahasında oynamasına rağmen pekte etkili futbol ortaya koyamadı. Oyun ve futbolcu tesanüdünü pek te tamamlayabilmiş değil. Maçın 78.dakikasında yediği gol ile skor 1-1 olunca maçın sonucu hakkında tereddütler oluşmaya başladı. Zira Trabzonspor’un şu veya bu şekilde yiyeceği ikinci gol onu turdan edebilecekti. Trabzonspor savunmasının ise iki maçta üç gol yemesi konusunda defans yapısının mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Uzatmaların 5.dakikasında Sosa’ya yapılan penaltıyı Nwakaeme değerlendiremeyince hayaller yine yön değiştirdi. Ardından bir kontra ataktan Novak attığı gol ile Trabzonspor’a tur müjdesini verdi. Netice itibarı ile şunu belirtelim ki Bordo-Mavililer bu turu geçmekte epey zorlandı. Elindeki avantajı nerede ise kaybediyordu. Bunun işareti olarak Trabzonspor’un gelecek maçlar için çok daha dikkatli ve hazırlıklı olmalısı gerek. Bu futbolla zorlu geçmeye namzet lig maçları için takımı pek te hazır bulmadık. Kendisinden beklenilen verimi şimdiye kadar göremediğimiz Abdulkadir Ömür üzerinde bir miktar daha durulmalı ve bu oyuncunun geçen yılın formunu yakalaması için sahada kalmasında ısrar edilmelidir.
Bu hafta oynanacak lig maçları için bana göre pekte oturaklı bulamadığım takımın hem kondisyon hem de oyun tesanüdü konusunda bir miktar daha organize olması gerekir.