TÜRK FUTBOL KÜLTÜRÜNÜN BELİRLEYİCİLERİ…(4)


Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine ilişkin 6222 sayılı kanun ve Doping ile Mücadele Komisyonu...
Modern dünyada çağın oyun olarak tanımlanan futbol oyunundaki istenmeyen seyirci olayları ile şike ve doping konusunda uzun zamandan beri temas edilmeyen –edilemeyen düzenlemeleri yapan ve bu konuda belirleyici olarak,Türk futbol kültürüne katkı veren, Trabzonspor’un kurucu futbolcularından, takım kaptanı ,yönetici, kulüp başkanı, AKP hükümetlerinin önce (2005) Bayındırlık ve İskan Bakanı, 2009 yılından 2011 Temmuz’a kadar Spordan sorumlu Devlet Bakanı; Faruk Nafız Özak.
Şike ,doping ve şiddet olayları futbolun piyasa değerini doğrudan etkileyen olumsuzluklardır.Bu olumsuzluklardan sadece birinin futbol oyunu ile ilişkilendirilmesi, kulüplerin ekonomik gücünü değersizleştirmeye yetmektedir .Hal böyle olunca kulüplerimizin ekonomik güçlerinde  ve bir yandan da toplumda gelişebilecek olumsuzlukları önlemek için bir eğitim aracı olarak da ele alınan yasal düzenlemelerin sorumlu yöneticilerce ”kurumlarca” zamanında yapılması elzem olmaktadır.
Türk futbolu, yayıncı kuruluşça 500 milyon dolar ile fiyatlanmışsa, bu fiyatlanmada, futbolun tüketicisi olan maç günü ziyaretçiler ve TV izleyicilerinin talepleri doğrudan etken olmuştur.Her iki konumdaki  müşteri taleplerinin artmasını ise  geçmişte yaşanan şike ,teşvik ve benzeri girişimler ile birlikte stadyumlarda oluşan şiddet olaylarının günümüzde azalma göstermesi ile ilişkilendirmek mümkündür.
Stadyumlarda oluşan şiddet ve çirkin söylemleri engelleyerek bir bakıma taraftarların takımlarını destekleme davranış ve söylem biçimlerinin futbol oyununa özgü olarak değişime dönüşmesinde yasalar iyi ve etkili bir eğitim aracı olmaktadır. Bu yaklaşımla Türk futboluna, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine ilişkin 14 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe giren yasa, öncesi ve sonrası bakıldığında,  seyirci niteliği ve maç günlerinin bir Türk insanının günlük yaşamında, hoşça vakit geçirebilecekleri sosyal etkinliklerden biri  olabilmede, seçenek olmaya başladığı gözlenmektedir.
Yasal düzenlemelerin yapılması müşterinin futbola olan ilgisini çoğaltmıştır. Toplumsal eğitime de katkı sağlayarak, futbol seyircisinin de stadyumlarda, futbol oyunu ruhuna özgü davranış ve söylemde bulunma biçimini geliştirmeye katkı sağlayan kanun sayın Faruk Nafız Özak’ın belirleyici olması ile sağlanabilmiştir. Yine Dünya Anti Doping Ajansı         (WADA)’nın ülkemizde kurulmasını talep ettiği ancak kurulamayan ve ülkemizin olimpiyat oyunları düzenlemede aday  olabilme  kriterlerinden biri olan, Türkiye Anti Doping Ajansı’nın işlevlerini üstlenen komisyonun TMOK-GSGM arasında yapılan protokolle hayata geçirilmesi Faruk Nafız Özak tarafından sağlanmıştır.
Gerek sporda şiddet yasası gerekse de Doping Ajansı kurulması spor kültürümüze olumlu katkılar sağlayan iki önemli yazılı düzenlemedir. Yapılan her iki  düzenleme sadece yazılı olarak kültürümüz kayıtlarında yerini almamış, kulüplerin, yöneticilerin, sporcuların ve  taraftarların yaklaşımlarını da oyun alanlarını çağdaş bir anlayışla  düzenlemiştir.
Yaptığı düzenlemeler ile Faruk Nafız Özak, spor kültürümüzün belirleyicileri arasında yerini bir Trabzon’lu olarak almıştır.

*****************************************

YUSUF YAZICI, ABDULKADİR ÖMÜR VE DİĞERLERİ....


 Kupa organizasyonu maçlarını farklı kılan,  değişik liglerde yer alan takımların karşı karşıya gelerek mücadele etmelerine olanak tanımasıdır. Bazen alt  ligde yer alan takımların kendinden üstte yer alan takımları kupa dışı bırakmaları ya da mağlup etmeleri  ile futbol kamuoyunun sempatisini toplamaktadır. Bazen de takımın  bir oyuncusu ,oyunu ile dikkatlerin üzerine çekilmesini sağlamaktadır.
Bu  tür maçları bu değerler ile izlemeye çalışanlardanım. Geleceğin  futbolcuları için ciddi bir  deneyim olan bu maçlarda  çalıştırıcıların, geleceğin futbolcularına verdikleri  oyun süreleri  oyuncular için de  değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsattır.
Kızılcabölük maçına bu çerçevede baktığımda, Yusuf yazıcı ve Abdulkadir’in önce Trabzonspor’a sonra da Türk futboluna ,Trabzon futbol kültürünün iki armağanı olarak sunulduğunu keyif alarak izledim.
Özellikle Yusuf Yazıcı’nın orta alanı yönetecek özgüven ile birlikte  futbol bilgi ve becerisi ile donatıldığını gördüm. Atılan üç golde yaptığı asist ve attığı gol ile gecenin en iyi oyuncusu oldu.
Yusuf Yazıcı ,Abdulkadir  Ömür ve diğerleri için sabırla beklemek değer ancak, futbol hırsı ,oyun anlayışı ve  becerisi olmayanlar için aynı temennide bulunmak mümkün değildir.
Kızılcabölük maçının Fenerbahçe maçına nasıl bir yansıması olur bilemem.Ancak, genç futbolcuların Türk futboluna kazandırılmasında katkıları olan Trabzon futbol’unun bu süreçte önder kulüplerden biri olma görevini devam ettirmesi, hem kendi geleceği hem de Türk futbolunun geleceği bakımından elzemdir.