Tufan, mitolojide tanrıların ölümlülere ders vermek için kullandıkları felaket olarak tanımlanır.
Güncel anlatımlardaysa tufan, felaket boyutunda yağan yağmurların oluşturduğu sellerin günlerce sürmesini anlatan yıkımın adıdır.
Bilindiği üzere semavi dinler de “Nuh Tufanı’dan” bahsederler.
Tufanda suların 150 gün toprak üzerinde kaldığı, bu sürenin sonunda rüzgârın durduğu ve suların çekilmeye başladığı anlatılır.
Ve sonra geminin kapısı açılır, hayat yeniden başlar.
Yani tufan mitinin özü, suyla ilgilidir.
***
6 Şubat 2023’te Türkiye bir tufanla uyandı.
Bu yeni bir tufan türüydü.
Karasal bir tufan, tarifi imkansız bir deprem tufanıydı.
Bütün bir bölge, dolayısıyla bütün ülke bu büyük tufanın mağdurudur artık.
***
Elim kaleme gitmiyor; gitse de ağıda gidecek, feryada gidecek.
Bilirim ki ne ağıtım ne feryadım ne de sitemim bir yere varmayacak.
Milletimizin feryadı “Ahir Dağ’ını” (Kahraman Maraş’ın sırtını yasladığı dağ ) aşıp ötelere ulaşamayacak.
Ağıtlarımızdan dökülen gözyaşları fay hatlarını doldurmaya yetmeyecek.
***
Şimdi keşkelere dair bir şeyler söylemenin zamanı değil!
Fay hatları, tarım alanları ve dere yatakları kutsadığımız betona gömülürken, kimseciklerin sesi çıkmadı mı?
Elbette çıktı; işin uzmanları, söylenmesi gerekenleri vaktinde söylediler. Onların akademik feryatları beton bariyerlerini hiçbir zaman aşamadı ve rantın dehlizlerinde kaybolup gitti.
Şimdi oralara geri dönmenin, biz söylemiştik, yetkilileri uyarmıştık demenin zamanı değil.
***
Beklentimiz; tufan durulduktan sonra bütün ülkenin, Jeoloji, Sismoloji, Jeomorfoloji, Coğrafya ve bağlantılı diğer bilimleri baş tacı yapması ve onların oluşturacağı akademik düzlemin, yeni yapılanmanın tek rehberi olarak kabul görmesidir.
Umarız ki güvercin ağzında bir zeytin dalıyla geri döner (Tufan sona erer). Ve sonra yeni dönem; ranta değil akla, filme değil bilime tanık olur.
***
Şimdi vakit, “Biz hep birlikte Türkiye’yiz” söylemini slogandan çıkartıp bütün boyutlarıyla hayata geçirme vaktidir.
Şimdi, özverinin, dayanışmanın ve tek yürek olmanın vaktidir. Bunu mutlaka başarmalıyız ve unutmamalıyız ki başardık demenin görünür bir ölçüsü olacaktır.
Ve vicdan sahipleri, o ölçünün ne olduğunu biliyorlardır şüphesiz.
***
Şimdi vakit; siyaset vakti değil, kardeşlik hukukunu hayata geçirme vaktidir.
Şimdi, seferberlik vaktidir, hiçbir ayırım yapmadan bütün imkânlarımızı harekete geçirme vaktidir.
Şimdi değilse ne zaman?